Kur'andaki hukuk kuralları *** Bira şişelerini toplayıp satmak.. *** Şefaat
Pazartesi, 25 Temmuz 2011 17:35

  Kur'andaki hukuk kuralları

Selâm Sayın Hocam, bir okurunuza verdiğiniz yanıt, beni çok rahatlattı. Kur’ân'da yer alan hukuk kurallarının mahiyeti, benim kafamı uzunca bir süredir meşgul ediyordu.

Merhum hocalardan VELİDEDEOĞLU, Kur’ân'da yer alan hukuk kurallarının değişmez kurallar olmadığını, devletin yasama organının başka hukuk kuralı koyabileceğini savunuyordu.

Ama o, ilahiyatçı değildi; bağlı bulunduğu 'hukuk okulu'na göre fikir vaz’ediyordu. İlahiyatçılardan bir ses çıkmamıştı. (ya da ben atladım)

Ortadoğu, özellikle Mısır kökenli, yazarlar ise; "tek şariin Allah olduğunu, bir başkasının şari'lik görevini üstlenmesininse şirk olduğunu (şiddetle) savunuyorlardı. Üstelik, sadece helal haram gibi itikadi konulara bağlı kalarak değil, hukuk kuralı vaz'etmede bile şari'lik yapmanın şirk olduğunu savunuyorlardı. Sizin yanıtınız beni rahatlattı. Allah razı olsun. Saygılarımla. Ali Alp Metin.

Cevap: Elbette dini anlamak ve yorumlamak için vizyon gerekir. Önyargılı insanların yorumları dini açıklamaya yetmez.

 

Bira şişelerini toplayıp satmak haram mı?

Sayın hocam benim sorum var: Emekli olduğum halde bazen parasız kalıyorum; sanatım yok, ehliyetim de. Tansiyon sahibi biri olarak düşük maaşlıyım; yol kenarlarında sabahları Efes birası boş şişe toplayıp geri depozitolu verip büfeye, para alıyorum. Bu para helal midir, değil midir? Tarafıma bilgi verirsen sevinirim. Hasan Güngör

Cevap: Hayır kardeşim, siz bira satmıyorsunuz, atık bira şişelerini toplayıp satıyorsunuz. Onurunuzu da bir kenara bırakıp rızık için çaba harcıyorsunuz. Sizin kazancınız helaldir, hem de en helal. Fabrika bardak, tabak üretir. O eşyayı alanlardan kimi içki içer, kimi su. Bundan üretici ve satıcı sorumlu değildir.

 

Åžefaat

Selâm, bazen gittiğim bazı camilerde Hz Muhammed'in Allahın izniyle şefaat edeceğini duydum. Bazı sohbetlerde ise Hz. Musa, Hz. İsa ve Peygamberimizin şefaat edeceğini duyuyorum. Böyle bir şey var mı? Varsa Kur’ân’dan örnek verir misiniz? teşekkür ederim. Murat Özgedik

Cevap: Peygamberlerin şefaatleri var ama Yüce Divan esnasında değil, cennete giren suçsuzlara, mü'minlere var. Şefaat yalnız kalanı tek bırakmamak, ona arkadaş olmak demektir. İşte Peygamberler, tabii Hz. Muhammed de cennete giren mü'minlere arkadaş olacak, onları kendileriyle beraber olma şerefine erdirecektir. Nisa Suresinin "Kim Allah’a ve Elçi’ye itâ‘at ederse işte onlar, Allah’ın ni‘met verdiği Peygamberler, Sıddîklar, Şehîdler ve Sâlihlerle beraberdir. Onlar da ne güzel arkadaştır!" (Nisa: 69) âyeti bunu bildiriyor.

Ama yüce Mahkeme esnasında peygamberin günahkâra şefaat edeceği inancı ve bu konudaki rivayetler tümden iftiradır, Peygamber'e bühtandır. Çünkü Kur'ân Âhiret mahkemesinde iltimas, kayırma, fidye ve şefaat olmayacağını belki 60 âyette vurgular. Buna rağmen vizyonsuz insanlar, uydurma rivayetleri Kur'ân'ın açık âyetlerine üstün tutup bu şefaat yalanlarını anlatıp dururlar. Çünkü bunlarda rant vardır, reyting vardır, dikkat çekme vardır. Şöhret vardır.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ