KUR'ÂN'A YAKLAŞIMDA İSLÂH AKIMI: MODERNİZM (18) PDF 
Cumartesi, 13 Nisan 2024 00:00

KUR'ÂN'A YAKLAŞIMDA İSLÂH AKIMI: MODERNİZM (18)

 (...dünden devam)

Kuşkusuz İmâm-ı Şâfi‘î’nin bu istinbatına saygımız vardır. Fakat âyetin böyle bir anlam taşıdığı kanısında deği­liz. Du‘â ve sadakanın sevâbı ölüye ulaştığına göre, Kur’ân okumanın sevâbının da ulaşmayacağını söylemek çelişki olur. Çünkü Kur’ân’da du‘â âyetleri vardır. Kur’ân okunduğu zaman kalbi inşirah duyan insan, du‘â eder, yüce Allah da onun du‘âsını kabul buyurur. Bu arada ölmüş kardeşinin ruhunu anar, bu sevaptan onun da yararlandırılma­sını dilerse ölenin ruhu bundan mutlu olur. Bu konuda delîller vardır. Çünkü bu bir anıştır. Anılan ruh sevinir, yararlanır. Bundan dolayı yüce Allah Nûh’un, İbrâhîm’in ve diğer peygamberlerin, âlemler tarafından hayır ve esenlikle anıldıklarını bildirmektedir. “Âlemler içinde Nûh’a selâm olsun, İbrâhîm’e selâm olsun. İşte biz güzel davrananları böyle ödüllendiririz” (Sâffât: 56/79, 109-110) buyurmaktadır.

Böyle esenlik ve hayır ile yâdetmenin, ölünün ruhuna hiçbir yararı olmasa, Allah onların esenlik ile anılmalarını, imrendirici bir biçimde anlatmaz. Demek ki hayır ile yâdetmenin, ölünün ruhuna yararı vardır. Kur’ân okuduk­tan sonra ölünün ruhunu zikretmek, bunun sevâbından onun da yararlanmasını dilemek elbette bir anmadır. Anmala­rın da en güzelidir. İnşâallah bundan, onun ruhu yararlanır. İslâm ümmeti de bu konuda oybirliğine varmış durumdadır.

Ancak Kur’ân’ı bir mezarlık kitâbı haline getirmek, onun ticâretini yapmağa kalkmak, mezarlıklarda okuyucu tutup birkaç liraya Kur’ân okutmak gibi şeyler, yasaklanması gereken bid‘âtlerdendir. Din, para ile satıla­cak veya satın alınacak bir şey değildir. İbâdet ve sevâbı para ile satılmaz. Allah Peygamberine şöyle demesini emret­miştir: “Ben bu Kur’ân karşısında sizden bir ücret istemiyorum. Benim ücretim, âlemlerin Rabbi Allah tarafın­dan verilecektir.” (Şu‘arâ: 47/109, 127, 164, 180)

Bundan dolayı ölüye para ile Kur’ân okumayı meslek haline getirmek veya bunu meslek edinenleri para ile tutup Kur’ân okutmak câiz değildir. Herkes bildiğini okur. Biliyorsa geçmişlerine Kur’ân okur, bilmi­yorsa du‘â eder. Zaten insanın isteyerek, duyarak içinden yaptığı du‘âlar ve okuyuşlar etkilidir. Yoksa sırf para almak için Kur’ân okuyanın, bu eyleminden bir sevap umulmaz. Bilmeyen kişi, Fâtiha’yı okur. Du‘âların en gü­zeli Fâtiha’dır. Dinin şerefine züll getirecek, onu küçük düşürecek hareketlerden, bid‘âtlerden kaçınmak gerekir. Âkif ne güzel söylemiş:

Ya açar da bakarız Nazm-ı Celil’in yaprağına,

Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına

İnmemiştir hele Kur’ân, bunu hakkıyla bilin;

Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için!

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş