GÜZEL SAN‘ATLAR (4) PDF 
Çarşamba, 28 Şubat 2024 00:00

GÜZEL SAN‘ATLAR (4)

(...dünden devam)

"Semâ‘ın harâmı, helâli ve şüphelisi vardır. Nefis arzu ve hevesiyle dinleyen için semâ' harâm; câriyeden veya eşinden, temiz niyet ile dinleyen için –araya eğlence girdiğinden dolayı– semâ şüphelidir. Ancak tâbiîlerden bazıları bunu yapmışlardır. Allah yolunu gösteren, anlamlı güzel melodileri dinlemek mübâhtır. ''

"Şimdi kim dinlerken nefsinin sıfatları üste çıkıyor; dinledikleri ona dünya şehvetlerini hatırlatıyorsa o tür melodileri dinlemek ona harâmdır. Kim de dinlerken Rabbini hatırlıyor, Allah'a şevki artıyor, içinde Allah dostlarına karşı sevgi uyanıyorsa o tür müziği dinlemek onun için zikirdir." (Kutu’l-kulûb: 2/121-123)

Ve Ebû Tâlib semâ'ı toptan inkâr edenler hakkında: "Eğer biz semâ'ı, kayıtsız olarak inkâr edersek, bu yetmiş sıddîki (peygamberi) inkâr etmek olur" diyor (Avârifu’l-meârif: 160, 1387/1968, Kahire baskısı)

Semâ‘(şarkı dinlemen)ın mubah olduğunu kanıtlarıyla anlatan Ab­du'l­-Kahir Söhreverdî de: "Semâ‘ı ayrıntılarına girmeden, toptan inkâr eden; ya sünnetleri ve sahâbî sözlerini bilmeyen câhildir; yahut kendisine verilen hayırlı amellere aldanmıştır; yahut kuru tabiatlı, zevksiz bir softadır" (Avârifu’l-meârif: 158, 1387/1968) diyor.

Gazâlî ise bu konudaki hükmü güzel üslûbuyla şöyle özetliyor: "Kadının sesi avret değildir. Peygamber Aleyhisse­lâm zamanında kadınlar erkeklerle konuşur, onlara selâm verir, soru sorarlardı. Ancak şarkının, şehvet uyandırmada etkisi daha çoktur. Eğer şehvet uyandırma tehlikesi yok ise kadın sesini ve onun söylediği melodileri dinlemekte bir sakınca yoktur. Nitekim Peygamber Aleyhisselâm da iki câriyenin söylediği şarkıları dinlemiştir. Çünkü kendisinde şehvet uyanma tehlikesi yok idi. Bundan dolayı onları dinlemekte bir sakınca görmemiştir. Bu tıpkı oruçlu olan ihtiyara karısını öpme müsâadesi verilip, oruçlu gence bu müsaadenin verilmemesi gibidir." (İhyâ': 2/359)

Meşrû eğlence mübâhtır. Peygamber Aleyhisselâm'ın: "Herkesin bir bayramı var, bu da bizim bayramımızdır" demiş olması, sevinilecek olaylarda veya sıkıntıdan kurtulmak, tesellî bulmak için meşrû eğlencenin mubah olduğunu kanıtlar. Bu konuda daha çok kanıt vardır. Biz burada Gazâlî'nin yorumunu sunmak istiyoruz:

"Esâsen dünya hayatı, âhirete göre oyun ve eğlenceden ibarettir.” (En‘âm: 55/32, Ankebût: 85/64; Muhammed: 99/36; Hadîd: 112/20 ) İnsanın karısıyla sevişmesi dahi –çocuk getirecek işlem dışında– oyun ve eğlencedir ama bu meşru'dur. Aşırı olmayan mizâh da eğlencedir ama helâldir. Peygamber (s.a.v.) ve sahâbîleri şaka yapmışlardır. Habeşlilerin ve zencilerin oynamaları eğlence değil midir? Allah'ın Elçisi, eşiyle birlikte onları seyretmiştir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş