GÜZEL SAN‘ATLAR (3) PDF 
Salı, 27 Şubat 2024 00:00

GÜZEL SAN‘ATLAR (3)

(...dünden devam)

Enes ibn Mâlik de şöyle diyor: “Peygamber (s.a.v.), Me­dîne sokaklarından birinden geçerken tef çalıp şarkı söyleyen ve şöyle diyen cariyeler gördü:

‘Biz Neccâr Oğulları’ nın câriyeleriyiz. Muhammed ne güzel komşudur!’ Peygamber (s.a.v.): ‘Allah bilir ki ben sizi seviyorum’ dedi.” Yine Peygamber (s.a.v.): “Helâl ile harâmı ayıran şey, nikâhtaki tef ve ses (şarkı)dır.” (İbn Mâce, Nikâh: 20; Tirmizî, Nikâh: 6) buyurmuştur.

Görülüyor ki şarkı ve türkünün, günâhlara kışkırtmayan müziğin harâm olduğuna dair bir delîl olmadığı gibi, bunun mubah olduğunu gösteren kanıtlar çoktur. Çünkü Peygamber’in kendisi ve âilesi şarkı ve çalgı dinlemiştir. Hatta Hz. Peygamber, savaşa giderken, gazilere moral verecek, develerin sür’atini artıracak şarkıcılar götürürdü. Bunlardan birinin adı Enceşe’dir.

Müzik dinlemenin mubah, hattâ düğün, garîbin dönmesi gibi şenlik günlerinde neş’e belirtisi olarak çalgı dinleyip eğlenmenin güzel bir şey olduğunda kuşku yoktur.

a. 1) Gazâlî’nin Görüşü:

Gazâlî şöyle diyor: "Şarkı dinlemeyi kötüleyen rivâ­yetler, kalbde şeytanî duygular uyandıran şarkılar hakkındadır. Fakat gönülde Allah sevgisi, bayram, doğum, gurbettekinin gelmesi gibi şeylere sevinç uyandıran şarkılar türküler şeytanın isteğine terstir. İki câriyenin, bayramda Peygamber'in evinde şarkı söylemeleri, Hz. Âişe'nin, Peygamber'in arkasında durup eğlence gösteren zencileri dinleyip seyretmesi ve anlattığımız diğer haberler, kalbde güzel duygular uyandıran şarkılar dinlemenin helâl olduğunu kanıtlar. Bir yerde buna cevaz verilmesi o cevaz verilen şeyin her zaman mubah olduğu hakkında kanıttır (şarkı dinlemek bayramda câiz ise, onun gibi şenlik vesilelerinde her zaman câizdir).'' (İhyâu Ulûmi'd-dîn: 2/155 )

Ebû Tâlib el-Mekkî, sahâbî ve tâbi‘îlerden, semâ‘ın câiz olduğunu kanıtlayan birçok delîl zikreder. Ebû'l-Abbâs el-Hadr, semâ hakkındaki bir soru üzerine: "O dupduru billûr gibidir. Üstünde sadece bilginlerin ayağı kaymaz" demiştir.

el-Mekkî'ye göre nefsin arzularına sevk eden, nefsin sıfatlarını ortaya çıkaran melodileri dinlemek harâm, fakat gönülde Allah sevgisi, zikir ve fikir uyandıran melodileri dinlemek helâldir, hattâ sevâp vesilesidir. "Biz her şeyi çift yarattık ki düşünüp öğüt alasınız" (Zâriyât: 67/49) âyeti uyarınca her şey çift olduğu gibi söz de çifttir: Nesri ve nazmı vardır. Allah'ı hatırlatan sözler, Allah'a varan yoldur.

(devamı yarın..)

 

 

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş