MEHRİN MAHİYETİ (4) PDF 
Perşembe, 22 Şubat 2024 00:00

MEHRİN MAHİYETİ (4)

(...dünden devam)

19- Ey inananlar, kadınları mîrâs yoluyla zorla almanız size helâl değildir. Onlara verdiklerinizin bir kısmını (onlardan) alıp götürmek için onları sıkıştırmayın. Şâyet açık bir edepsizlik yaparlarsa başka. Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız, bilin ki sizin hoşlanmadığınız bir şeye Allah çok hayır koymuş olabilir. 20- Bir eşin yerine başka bir eş almak istediğiniz takdirde, onlardan birine (evvelki eşinize) kantarlarca mal vermiş olsanız dahi verdiğinizden hiçbir şeyi geri almayın. İftirâ ederek ve açık günaha girerek verdiğinizi alacak mısınız? 21- Nasıl alırsınız ki, birbirinize geçmiş (içli dışlı olmuş) idiniz ve onlar, sizden sağlam te’mînât almışlardı. (Nisâ: 98/19-21)

Bu âyetlerde Kadınlara mîrâs yoluyla sahiplenmenin helâl olmadığı; onlara verilen malı, mehri geri almak için baskı yapılmaması; onlarla güzel geçinilmesi emredilmekte ve onlardan hoşlanmama gibi bir durum olursa sabredilmesi, çünkü bazen kişinin hoşlanmadığı bir şeyin, kendisi için çok hayırlı olabileceği vurgulandıktan sonra, eşini boşamağa karar verenin, birtakım hîleli yollara başvurarak verdiği mehri geri almağa çalışmaması, ne kadar olursa olsun, kadına verilmiş olan mehrin geri alınmaması, o birlikteliğe ve onlara verilmiş sözün hatırına boşanan kadına iyi davranılması emredilmektedir. Ancak açık fâhişe yapan kadına verilen mehrin geri alınabileceği bildirilmektedir.

“Açık fâhişe” deyimine iki anlam verilmiştir: Edepsizlik etmek, zinâ etmek. Fakat fâhişe, özellikle açık fâhişe deyimi, zinâ anlamında kullanıldığından ötürü âyette de bu anlamda kullanılmış olması daha güçlüdür. Buna göre kadın zinâ eder veya diğer anlama göre edepsizlik ederse ona verilen mehr geri alınabilir. Fakat nâmuslu kaldıkları sürece kadınlarla iyi geçinmek lâzımdır. Çünkü kişinin, karısıyla iyi geçinmesinde yarar vardır. İçinden gelmese de bunu yapmağa çalışmalıdır. Çünkü insanın zoruna giden birçok şey var ki sonucu kendisinin hayrına olur. Âilenin mutluluğu, çocukların huzuru, iyi yetişmeleri, karıkocanın güzel geçinmelerine bağlıdır. Bundan dolayı Kur’ân-ı Kerîm, güzel geçinmeyi emretmiştir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş