KİBİR (6) PDF 
Cuma, 09 Şubat 2024 00:00

KİBİR (6)

(...dünden devam)

Abdullah ibn Abbâs, bir adamın:

“– Biz savaşta zimmîlere âidolan tavuk, koyun ele geçiriyoruz. Bunun bize günâhı yoktur, diyoruz,” diyerek bu düşüncenin doğru olup olmadığı sorusuna “– Bu söz, tıpkı ‘Ümmîlerin malını yemek bize günâh değildir’ diyen Kitap ehlinin sözüne benziyor. Zimmîler cizyelerini verdikten sonra, kendi gönül rızaları verdikleri dışında, malları size helâl değildir” demiştir (Tefsîru’l-Kur’âni’l-hakîm: 3/339-340).

76-77’nci âyetler münâsebetiyle Eş‘as ibn Kays’ın şöyle dediği rivâyet edilir: “Benimle bir Yahûdî arasında bir tarla sorunu vardı. Benim hakkımı inkâr eden o adamı Allah’ın Elçisi(s.a.v.)e götürdüm. Peygamber bana:

– Kanıtın var mı? dedi.

– Hayır, dedim.

Yahûdîye yemîn etmesini emretti. Dedim ki:

– Yâ Resûlallah o halde malımı alıp götürür (yani çekinmeden yemîn eder).

Bunun üzerine 77’nci âyet indi (Kurtubî, el-Câmi‘: 4/119-120).

Herhalde bu gibi birkaç olaydan sonra inen bu âyetlerde, böyle davranışlar sergileyen Yahûdîlere işaret edilmiştir.

Son âyetin tefsîri ile ilgili olarak bazı hadîsler zikredilir:

“Allah’ın Elçisi şöyle buyurdu: Üç kişi vardır ki Allah, Kıyâmet günü onlara konuşmaz, onların yüzüne bakmaz, onları temizlemez. Onlar için acı bir azâb vardır. Allah’ın Elçisi, bunu üç defa okumuştur. hadîsi rivâyet eden Mu‘âz:

– Yâ Resûlallah, bu ziyana uğrayıp mahvolanlar kimlerdir? diye sordu.

Allah’ın Elçisi:

– Müsbil (elbisesini yerden sürüye sürüye yürüyüp kibreden, çalım satan), yalan yemînle ticaretinde sürüm yapmağa çalışan ve verdiklerini başa kakan kimselerdir! dedi.” (Müslim, İmân: b. 46, h. 171; İbn Kesîr, Tefsîr: 1/375)

“Kim birinin malını ele geçirmek için yalan yere yemîn ederse Allah’a kavuştuğu zaman Allah kendisine kızgın olur.” (Müslim, İmân: b. 46; İbn Kesîr, Tefsîr: 1/375)

“Üç kişi vardır ki Allah, Kıyâmet gününde onlara konuşmaz, bakmaz; onları temizlemez: çölde yanında bulunan fazla suyu yolcuya vermeyen, ikindiden sonra malını satmak için yalan yere yemîn eden, dünyâ için devlet başkanına bey‘at edip de başkan ona mal verince ona verdiği sözde duran, başkan kendisine mal vermeyince verdiği sözde durmayan kimse.” (Müslim, İmân: b.46, h. 173; Ebû Dâvûd, Buyû’: 6’da benzeri bir hadîs vardır. Ayrıca hadîsi İbn Kesîr, tefsîrinin 1/376. sayfasında zikretmiştir.)

***

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş