KİBİR (4) PDF 
Çarşamba, 07 Şubat 2024 00:00

KİBİR (4)

(...dünden devam)

 B- Kendini Üstün Görme:

“11- Onlara: “Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın,” dendiği zaman: “Biz sadece düzelticileriz,” derler. 12- İyi bilin ki, onlar bozgunculardır; fakat anlamazlar. 13- Onlara: “İnsanların inandıkları gibi siz de inanın” dense, “O beyinsizlerin inandığı gibi inanır mıyız?” derler. İyi bilin ki, asıl beyinsizler kendileridir; fakat bilmezler. 14- İnanmış olanlara rastladıkları zaman: “İnandık,” derler. Fakat şeytânlarıyla yalnız kaldıkları zaman: “Biz sizinle beraberiz, biz sadece (onlarla) alay ediyoruz,” derler. 15- Allah da kendileriyle alay eder ve onları bırakır; taşkınları içinde bocalayıp dururlar. 16- İşte onlar o kimselerdir ki, hidâyet karşılığında sapıklığı satın aldılar da ticaretleri kar etmedi, doğru yolu da bulamadılar.” (Bakara: 11-16)

Bu âyetlerde, ikiyüzlü insanların, kendilerini iyi kimseler olduklarını; iyi işler yaptıklarını sandıkları, inananları düşüncesiz, akılsız kimseler olarak nitelendirdikleri, onlar gibi inanmağa tenezzül etmedikleri; fakat gerçekte onların, ortalığı karıştıran bozguncu, kaba, düşüncesiz, bilgisiz insanlar oldukları; inanan insanlarla alay ettikleri; bu eylemlerine uygun bir cezâ olarak Allah’ın da onlar ile alay edip onları kendi hallerine bıraktığı belirtilmekte ve onların, hidâyet karşılığında sapıklığı satın alan, ma‘nen müflis kimseler oldukları vurgulanmaktadır.

Dünyâda kendilerini zengin, üstün gören kâfirler, mü’minlerin üstüne gülerken; işlerin içyüzünün ortaya çıktığı âhiret gününde de iş tersine döner, bu kez de mü’minler kâfirlerin üstüne güler, onların hakaret ve zillet içindeki durumlarıyla alay ederler.

Allah’ın yaratıklarıyla alay eden kimseler, esasen bu davranışlarıyla kendilerini gülünç duruma düşürmektedirler. Çünkü başkasını küçümsemek, Allah’ın temiz, zavallı kullarının üstüne gülmek insanı ma‘nen küçültür, ruhsal değerini düşürür. Onun ruhu hakîr, alay edilecek kötü bir duruma düşer. Riyâkâr, ikiyüzlü kişi, ruhunu nasıl gülünç bir duruma soktuğunun farkında olmaz. Ama Allah onun davranışının içyüzünü bilir. Onun kötü davranışlarını, ruhunu saran azâblar, çirkinlikler haline getirir.

Âl-i İmran: 75-77’nci âyetlerde Kitap ehli içinde sözünde duran, güvenilir kimseler yanında, aldığı emaneti, borcu ödemeyi düşünmeyen kimseler de bulunduğu; bunların, ümmîlerin mallarını yemenin kendilerine günah olmadığına inandıkları için böyle yaptıkları anlatılmakta; oysa sözünde durup korunanları Allah’ın sevdiği; fakat verdikleri sözden cayan, yemînlerini satan kimselerin âhiretten bir payları olmayacağı, Allah’ın onlara konuşmayacağı, onların yüzüne bakmayacağı ve onları temizleyip yüceltmeyeceği; onlar için acı bir azab bulunduğu vurgulanmaktadır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş