ÂŞÛRÂ GÜNÜ PDF 
Salı, 16 Ocak 2024 00:00

ÂŞÛRÂ GÜNÜ

 (...dünden devam)

"Sizin için denizi yarmıştık, sizi kurtarmış ve Fir‘avn âilesini boğmuştuk; siz bunu görüyordunuz”.(Bakara: 92/50)

İsmailoğlularının, kendilerine işkence eden zalim Fir‘avn’ın elinden kurtarılmasını bildiren bu âyetin tefsîri münasebetiyle anlatılan bazı rivayetlerden, Mûsâ ve kavminin düşmanlarının elinden kurtarılması anısına, İsmailoğlularınca tutulan ‘âşûrâ orucunun, Mûsâ’ya saygı için Hz. Peygamber tarafından da tutulduğu ve böylece bu orucun, İslâm’da sünnet olarak yerini aldığı rivâyet edilir.

‘Âşûrâ’on sayısı anlamındaki ‘aşr, onuncu anlamındaki ‘âşir kelimesiyle, ya da on aylık gebe deve anlamındaki ‘uşerâ’ kelimesiyle ilgili görenler yanında Arappça’da fâ‘ûlâ vezni bulunmadığı gerekçesiyle bu kelimenin, İbrânîceden geldiğini söyleyenler de vardır. ‘Âşûrâ günü­nün esası hakkında iki görüş vardır. Birine göre ‘âşûrâ, Fir‘avn’ın zulmünden kurtulan İsmailoğlularının, bu kurtuluş günü anısına tuttukları oruç günüdür. Diğerine göre ‘âşûrâ, tâ Nuh’tan beri bütün Sâmî dinlerde bulunan, İbrâhîm soyundan gelen Kureyş Araplarınca da İbrâhîm’den kalma bir oruç günü olarak bilinen bir gündür. Her iki görüşü destekleyen ha­dîsler vardır. Şimdi kaydedeceğimiz hadîslerden birincisi birinci görüşü, ikincisi de ikinci görüşü desteklemektedir:

“Peygamber (s.a.v.), Medîne'ye geldiği zaman Yahûdîlerin, âşûrâ günü oruç tuttuklarını gördü. Onlara: ‘Oruç tuttuğunuz bugün nedir?’ dedi. ‘Bu, Allah'ın, Mûsâ'yı ve kavmini kurtardığı, Fir‘avn’ı ve kavmini boğduğu büyük bir gündür. Mûsâ, o gün şükür için oruç tuttu. Biz de o gün oruç tutarız’ dediler. Allah’ın Elçisi (s. a. v.) ‘Benim Mûsâ'ya yakınlığım sizden fazladır’, deyip o gün oruç tuttu ve o gün oruç tutmayı emretti.” (Buhârî)

Görüldüğü üzere Peygamber Aleyhisselâm Kur’ân’ın gerçekliği hakkında Kitap ehlini, özellikle Yahudîleri referans verirken ve Yahudîlerin, Musa’ya saygı için Yahudîlerin oruç tuttuğu “Aşurâ günü tutmuş iken ve bu orucun kendisinin sünneti olarak devem edegelmiş iken tırnak kesme gibi dinle pek ilgisi olmayan bir konuda mı Yahudilere benzemek istemediğini söyleşecek. Bunlar hep Peygamber Aleyhisselâm iftiradır. Ama ne diyeceksin, bu adamlar bu şartlanmış kafayı değiştirmezler. Böyle uydurmalarla reyting alıyorlar.

Ma’rifet iltifata tabidir  
Müşterîsiz meta’ zaşidir!

***

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş