İSRAİL’İN ZULMÜ: HZ. İSA'YA YAPTIKLARI ZULÜM (37) PDF 
Salı, 12 Aralık 2023 00:00

İSRAİL’İN ZULMÜ: HZ. İSA'YA YAPTIKLARI ZULÜM (37)

 (...dünden devam)

Bu rivâyetler, Îsâ’nın yakalanmasından sonra Yahuda’nın bir daha görünmediğinde birleşiyorlar. Ama onun âkibeti hakkında kesin bilgi yoktur. Gerçekten görünmemiştir, çünkü Îsâ yerine o asılmıştır. وَمَا قَتَلُوهُيَقِينًا: Onu yakînen öldürmediler” âyetine; onlar, onu kesinlikle öldürmediler, onu öldürmedikleri kesindir, şeklinde mânâ verilmiştir. Fakat siyaka daha uygun mânânın: “Onu öldürmeleri kesin değildir; sadece kuşkuya dayanır.” şeklinde olduğu kanısındayız.

M. Reşid Rızâ, bu konuda özetle şöyle diyor: “Îsâ’ya çok benzeyen Yehuda, önce Îsâ’nın saklandığı yeri para karşılığında askerlere haber verdi. Sonra bu yaptığına pişman oldu, vicdan azâbından kurtulmak için kendisini Îsâ diye tanıtıp asıldı. Hıristiyan kaynaklarında Îsâ’yı haber veren Yehudâ’nın, Îsâ’nın asılmasından sonra bir daha görülmeyip intihar ettiği rivâyet edilir. Kendini Îsâ diye tanıtıp askerlere teslîm olması da bir çeşit intihardır.

Demek ki âyetin dediği gibi Allah, Îsâ’ya ikram edip onu, düşmanlarının elinden kurtarmış ve Îsâ, gizlice başka bir ülkeye gidip normal hayatını yaşadıktan sonra vefat etmiş, vefatından sonra da rûhu, Allah katında yüce derecelere yükselmiştir.

Müfessirler, Hz. Îsâ’nın kurtulduğunda ve kendisine benzetilen birinin asıldığında sözbirliği içindedirler. Yalnız yakalanmadan önceki olaylara ilişkin anlatımları, belki de dolaylı olarak İncîllerden aynen alınmıştır.

"55- Allah demişti ki: "Ey Îsâ, ben senin canını alacağım, seni bana yükselteceğim, seni inkâr edenlerden temizleyeceğim ve sana uyanları Kıyâmet gününe kadar inkâr edenlerin üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz bana olacaktır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim. 56- İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, âhirette de şiddetli bir şekilde azâbedeceğim, onların yardımcıları da olmayacaktır.” 57- İnanıp iyi işler yapanlara da (Allah), mükâfâtlarını tam olarak verecektir. Allah zâlimleri sevmez. 58- İşte bu sana okuduğumuz, o âyetlerden ve hikmetli Zikir’dendir. (Âl-i İmrân: 94/55-58)

Sözgeliminden anlaşıldığı üzere bu âyetlerde, Allah’ın, huzuruna varan Îsâ’ya, kendisini teveffî edeceği,inkârcılardan temizleyeceği ve kendisine inananları, tâ Kıyâmet gününe kadar onu inkâr edenlerin üstünde tutacağı; sonra huzuruna varacak olan insanlara, ayrılığa düştükleri konuların içyüzünü bildireceği; inkâr edenleri çetin azâba çarptıracağı; inananların ödüllerini de tam vereceği; Allah’ın haksızları ve haksızlığı sevmediği belirtilmekte ve Hz. Muhammed’e okunanların, Kitâbın âyetleri ve hikmetli Zikir olduğu vurgulanmaktadır.

توفِّى (teveffî), dilde esas itibarıyla bir sayının, bir şeyin tam ve bol olması, bir işi tam yapmak, hakkını tam vermek anlamındadır. Sonradan can almak anlamında kullanılmıştır. استوفى حقَّه: توَفَّاه hakkını verdi, demektir. توَفَّاهُ الله: Allah rûhunu aldı, demektir. الوفاة(vefât) ölmek, ölüm anlamındadır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş