İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (26) PDF 
Perşembe, 30 Kasım 2023 00:00

İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (26)

(...dünden devam)

Meleği gören Zekeriya sarsıldı, korkudan içi titredi. Ama melek, ‘Korkma Zekeriya, dedi, çünkü duân işitildi. Eşin Elizabet sana bir oğul doğuracak, adını Yahya koyacaksın. Onun doğumuna çok kişi sevinecek. Çünkü Rabbin katında yüce bir kişi olacak. Şarap ve alkollü içki kullanmayacak. Daha sonra annesinin karnında iken Kutsal Ruh’la dolacak...’

Zekeriya meleğe sordu: ‘Bunu nasıl bileceğim? Kendim yaşlı bir adamım, eşim de yaşlandı.’

Melek, ‘Ben Tanrı’nın katında duran Cebrâîl’im’ diye yanıtladı. ‘Sana bunu söylemeğe ve Sevindirici Haber’i müjdelemeye gönderildim. Şu anda dilin tutulacak ve bunlar oluncaya dek hiç konuşmayacaksın. Çünkü saptanan vakitte yerine gelecek olan bu sözlerime inanmadın.’

Halk Zekeriya’yı bekliyordu. Tapınağın kutsal bölümünde neden bu denli uzun kaldığını merak ediyorlardı. Zekeriya dışarıya çıktığında onlara bir şey söylemeyince onun, tapınağın kutsal bölümünde bir görme görmüş olduğunu anladılar. Zekeriya onlarla işaretle konuştu. Dili tutuk kaldı. Görev süresi son bulunca (itikâfını tamamlayınca) evine gitti. Bir süre sonra eşi Elizabet gebe kaldı. Beş ay kendisini gizledi. ‘Rab halimi gördü, insanlar arasında utancımı kaldırmak için bana bu iyiliği yaptı!’ diyordu.” (Luka: 1/8-24)

Hıristiyan kaynaklarında adı Yuhanna el-Ma‘medan (Vaftizci Yuhanna) olarak geçen Yahyâ, Zekeriya ve Elisabet’in oğlu, Hz. İsâ’nın da teyzesinin oğludur. Yahûdîye çölünde dolaşarak yaşayan ve hayatını daha çok üzüm yiyerek geçiren Yahyâ, daha sonra Ürdün Irmağı kıyısında insanları su ile tevbe ettirmeğe (vaftiz yapmağa) başlamıştır. Âhiret hayatının varlığı üzerinde ısrarla duran bir Yahûdî peygamberidir (Encyclopedia Britanica, John the Baptist maddesi, 5/594). Atalarından intikal eden din bilgisi ile Tevrât’ın kurallarına uygun olarak yaşayan Yahyâ, İsrâîl oğullarına doğru yola gelmeleri, günahtan sakınmaları, Allah’ın birliğine inanmaları için öğütler veriyordu. Hz. İsâ, peygamber olarak öğretilerini yaymağa başlayınca ona ilk inananlardan biri de Yahyâ oldu. İsa’yı Ürdün ırmağında vaftiz ettiği için Vaftizci Yahyâ adıyla meşhur olmuştur.

Bu sıralarda İsrâîloğullarından Kral (Bizans valisi) Herodes, kardeşi Philippos’un karısı Herodya ile evlenmek için Yahyâ’dan fetvâ istedi. Bu evlenmeğe karşı çıkan Yahyâ, nikâhı kıymadı. Bunun üzerine kız ve annesi ona kin beslemeğe başladılar ve onların kışkırtmasıyla Kral Herodes, kendisini eleştiren Yahyâ’nın başını kestirip bir tepsi içinde karısına sundu. (M.S. 31 yılları) (Meydan Larousse: 12/698; İslâm Ansiklopedisi: 13/342). Bir rivâyete göre bu kadın, çok güzel olan Yahyâ’ya sahibolmak istemiş, Yahyâ onun arzusuna râm olmayınca kocasına onu öldürtmüştür.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş