İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (23) PDF 
Perşembe, 23 Kasım 2023 00:00

İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (23)

(...dünden devam)

Zulümle öldürülen peygamberlerden biri de Hz. Yahyâ'dır.

YAHYÂ

7-(Allah buyurdu): Ey Zekeriya, biz sana bir oğul müjdeleriz, adı Yahyâ’dır. Daha önce ona hiç benzer yapmadık.” 8- (Zekeriya): "Rabbim, dedi, benim nasıl oğlum olur? Karım kısırdır. Ben ise ihtiyarlığın son sınırına vardım." 9- Dedi: “Öyledir, ama Rabbin: ‘O bana kolaydır, daha önce sen de hiçbir şey değilken seni de yaratmıştım’ dedi.” …" (Meryem: 7-15)

Meryem: 7-15. âyetlerde yüce Allah’ın, Zekeriya’ya, Yahyâ adlı, eşsiz bir çocuğu olacağını, ondan önce kimseye bu adın verilmediğini vahyettiği bildirilmektedir. Semiyy isimlendirilmiş anlamına geldiği gibi, benzer anlamına da gelir. Birinci takdirde 7. âyetten Yahyâ adının daha önce kimseye verilmediği; ikinci takdirde de Yahyâ’nın benzerinin gelmediği anlaşılır.

Birinci âyette Zekeriya’ya müjdelenen Yahyâ’nın semîsi olmadığı belirtilmektedir. Semiyy adaş demektir. Buna göre bundan önce kimseye bu ad verilmemiştir.

Abdullah ibn Abbâs, Katâde, Süddî ve İbn Eslem’e göre Hz. Yahyâ’dan önce kimseye bu ismin verilmemiş olması, onun değerini belirten bir söylemdir. Esas itibarıyla burada semiyy benzer anlamındadır. Yani yüce Allah, Zekeriya’ya, benzersiz bir çocuk vereceğini bildirmektedir. Ondan önceki peygamberlerin her biri bir hatâ işlemiş veya hatâya eğilim duymuştu. Ama o, hatâ işlemediği gibi, buna eğilim dahi duymamıştır. Bu bakımdan o benzersizdir. İşte bunun için o, semiyy (benzersiz) adıyla anılmıştır (Âlûsî, Rûhu’l-ma‘ânî: 16/65).

Benzer olan iki şey, ortak isim taşıdığından dolayı benzere semiyy (adaş) denir. (O,) Göklerin, yerin ve bunlar arasında bulunan şeylerin Rabbidir. O'na kulluk et ve O'na kullukta sabret. Hiç O'nun adıyla anılan birini (yani O’nun benzerini) biliyor musun?” (Meryem: 65) âyeti de semiyy’in benzer anlamında olduğunu kanıtlar.

Kimine göre Yahyâ ismi yabancı, kimine göre de Arapça kökenlidir. Yahyâ (يَحْيَي), Arapça dirilmek, yaşamak anlamındaki hayy kökünden geniş zaman kipinin isim haline getirilmiş şeklidir, yaşayan demektir. Hz. Yahyâ’nın bu adla anılmasını çeşitli nedenlere dayandırırlar: İhtiyarlıktan cinsal organları ölmüş, kurumuş durumda olan ana-babasının üretim organlarını canlandırıp üretken hale getirdiği yahut hikmet ve iffetle yahut halkı irşâdla hayatını geçirdiği, ya da şehîd edileceği, şehîdlerin de ölmeyip diri oldukları vs. için ona bu ad verilmiştir (Age: 16/66).

Âlûsî’nin kanısına göre bu isim, yabancı kökenlidir. Bizce de Yahyâ adı, İbrânîce’deki Yuhannâ’nın arapçalaşmış şeklidir. Tâhir ibn Âşûr da bunun Yuhannâ’nın arapçalaşmışı olduğunu kesin bir dille belirtmektedir (et-Tahrîr ve’t-Tenvîr: 3/239).

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş