İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (16) PDF 
Perşembe, 16 Kasım 2023 00:00

İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (16)

(...dünden devam)

Kurayza Oğullarına uygulandığı söylenen hüküm, işte Tevrat'ın bu hükmüdür. Bir kavme, kendi mukaddes kitaplarının hükmünü uygulamak, zulüm değil, adâlettir.

"Onların topraklarını, evlerini ve mallarını ve henüz ayak basmadığınız bir toprağı size mîrâs verdi" âyeti de onların arazilerinin ve evlerinin Müslümanlara ganimet olarak verildiğine işaret ediyor. "Henüz ayak basmadığınız bir toprağı da size verdi" cümlesinde işâret edilen toprak, müfessirlerin çoğunluğunun kanısına göre Müslümanların ileride fethedecekleri Hayber toprağıdır. Âyet ilerideki fütûhâtı müjdelemektedir. Bunun Mekke, İrân, Rum yurdu (Anadolu) olduğunu söyleyenler de vardır (İbn Kesîr, Tefsîr: 3/479-480). Muhammed İzzet Derveze'ye göre bu toprak, Kurayzalıların, kent dışında kalan topraklarıdır (et-Tefsîru'l-hadîs: 8/256).

Kurtubî'nin kaydına göre Hz. Peygamber (s.a.v.) Kurayza Oğullarından kalan malları ashâbı arasında üleştirmiş, atlıya üç hisse, yayaya bir hisse; başka bir rivâyete göre atlıya iki, yayaya bir hisse vermiştir. O gün Müslümanların sadece otuz altı atı vardı. Rivâyete göre Peygamber'in atlı ve yayaya ayrı ayrı hisse verdiği ve humus (beşte bir) hisseyi kendisinin ve devletin masrafı olarak aldığı ilk ganimet malı, Kurayza ganimetleridir. Fakat bu üleştirmenin, ilk defa 'Abdullah ibn Cahş seriyyesinde uygulandığı da ifade edilir. Ebû 'Amr'e göre Peygamber, 'Abdullah ibn Cahş seriyyesinde kendi ictihâdiyle humus (kamu için beşte bir pay) uygulamış, daha sonra da: "İyi biliniz ki aldığınız ganîmetlerin beşte biri Allah'a, Elçiye, akrabâya, yetîmlere, yoksullara, yolcuya... mahsustur" (Enfâl: 41) meâlindeki âyet inmiştir. Bu âyet indikten sonra humus'un ilk uygulandığı ganîmet malı, Kurayza ganimetleri olmuştur (Kurtubî, el-Câmi': 14/142).

Yahudî Zû-Nüvas’ın masum Hıristiyanları Ateş Dolu Hendeklerde Yakması

Kur'ân'da Yahudi zulmünden çeşitli örnekler verilir. En acımasız uygulamalardan biri de ateş dolu hendeklerde masum Hıristiyanları yakmalarıdır.

Rahmân ve Rahîm Allah'ın adıyla. 1- Burçlar sâhibi göğe andolsun, 2- Va'dedilen güne andolsun, 3- (O gün) Şâhide ve şâhitlik edilene andolsun, 4- Ki kahroldu o hendeğin adamları 5- O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)! 6- Onlar, o(ateş hendeği)nin başında oturmuşlardı. 7- Ve onlar, inananlara yaptıklarını seyrediyorlardı. 8- İnananlar sırf aziz, övgüye lâyık Allah'a inandıkları için o (zâlim)ler onlardan öç aldılar. 9- O (Allah) ki göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Allah, her şeye tanıktır. (Büruc: 1-9)

Kur'ân, kıyâmet ahvâline ve Yüce Dîvan'a işâret ederek zorbaların, yaptıkları kötü işlerden dolayı o yüce mahkemede hesaba çekileceklerini bildirmektedir. Bu âyetler, Yüce Divana getirilecek bir olaya giriştir. Bu olay da zorbaların, inanan insanları, inançlarından döndürmek için udûd denilen ateş dolu hendeğe atıp yakmalarıdır.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş