İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (8) PDF 
Çarşamba, 08 Kasım 2023 00:00

İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (8)

(...dünden devam)

5’nci âyette Müslümanların kestikleri veya kesmeyip kökleri üzerinde bıraktıkları her ağacın, yaptıkları her şeyin Allah'ın izniyle olduğu; Allah'ın, hak yoldan çıkmış insanları perişan etmek için Müslümanlara bu gücü ve imkânı verdiği bildirilmektedir.

Allah'ın Elçisi (s.a.v.), kuşatma sırasında Yahûdîleri korkutmak için bazı hurmalarının kesilmesini ve yakılmasını emretmişti. Nadîr Oğulları: "Sen bozgunculuktan meneder ve bunu yapanı kınarken niçin hurmaları kestiriyor ve yaktırıyorsun?" diye bağırdılar. İşte beşinci âyette bu olaya işaret edilmekte ve orada her şeyin Allah'ın izniyle geçtiği bildirilmektedir.

"6- Allah'ın, onlardan Elçisine verdiği ganimetlere gelince, siz (onu elde etmek için) onun üzerine ne at ne de deve sürdünüz. Fakat Allah, elçilerini, dilediği kimselerin üzerine salar (onlara üstün getirir). Allah her şeyi yapabilir. 7- Allah’ın, o kent halkından, Elçisine verdiği ganimetler, Allah'a, Elçiye, (ona) akrabâ olanlara, yetimlere, yoksullara (yolda kalan) yolcuya âittir. Tâ ki (o mallar), içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir şey olmasın. Elçi size ne verdiyse onu alın, size neyi yasakladıysa ondan sakının ve Allah'tan korkun. Çünkü Allah'ın azâbı şiddetlidir."

6-7’nci âyetlerde düşmanın üstüne at ve deve koşturmadan yani savaşa girmeden, yorulmadan; Allah'ın, düşmanların yüreklerine korku salarak Elçisine nasibettiği fey'in, Allah'a, Elçisine, Elçinin akrabasına, yetîmlere, yoksullara, yolculara âidolduğu, o malın sadece zenginler arasında dolaşan bir şey olmaması için böyle yapılması gerektiği bildirilmekte, "Elçinin verdiğini alın, onun yasakladığından kaçının, Allah'tan korkun, zirâ Allah'ın cezâsı çetindir!'' buyurulmaktadır.

Yedinci âyette geçen "dûlet" kelimesi, dal'ın zammesiyle "dûlet" ve fethiyle "devlet" okunur. Dal'ın fethiyle devlet mastar olup güzel, sevilen, hoşa giden bir şeyin ardınca dolaşmak veya güzel şeyin ele geçmesi; dalın zammesiyle dûlet ise isim olup elden ele dolaşan güzel şey demektir. Yüce Allah, ele geçen bu malı Elçisinin tasarrufuna vermiştir ki o, bunu ihtiyaç sahiplerine harcasın; bu mal, yalnız zenginlerin elinde dolaşan bir şey olmasın.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş