İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (7) PDF 
Salı, 07 Kasım 2023 00:00

İSRAİL’İN FİLİSTİN’DE YAPTIĞI ZULÜM HİÇBİR DİNE VE VİCDANA SIĞMAZ (7)

(...dünden devam)

Nadîr Oğullarının lideri Huyey ibn Ahtab, Abdullâh ibn Übeyy'in sözüne güvendi. Allah'ın Elçisine: "Biz yurdumuzdan çıkmayacağız, elinden geleni yap!" diye haber gönderdi.

Bunun üzerine Allah'ın Elçisi, Medine'de yerine Abdullâh ibn Ümm-i Mektûm'u vekil bırakarak Nadîr Oğulları üzerine yürüdü. Bayrağı Hz. Alî taşıyordu. Müslümanların geldiklerini gören Nadîr Oğulları, kalelerinin üstüne çıktılar. Kurayzalılardan bir yardım gelmediği gibi Abdullâh ibn Übeyy de sözünde durmadı. Gatafanlılardan da yardım görmeyen Nadîr Oğulları, kalelerinde umutsuz kaldılar. Allah'ın Elçisi (s.a.v.) mahalleyi kuşattı, korkutmak için de bir hurmalıklarını kestirdi ve yaktırdı ki bu hurmalığa "Buveyre" denilirdi. Yahûdîler: "Sen bozgunculuğu meneder ve bunu yapanları kınarken niçin hurmaları kestiriyor, yaktırıyorsun?" diye bağırdılar. İşte beşinci âyette buna işaret edilmektedir.

On beş gün kuşatma altında yüreklerine korku düşen Nadîr Oğulları, sonunda kentten çıkıp gitmeğe razı oldular. Arada bir savaş olmadı. Allah'ın Elçisi (s.a.v.), her âilenin, silâh hariç, bir deveye yükleyebileceği kadar malı yükleyip götürmesine müsâade etti.

Yahûdîler, hoşlarına giden kapı, pervaz, tahta vesaireyi söküp alıyorlardı. Allah'ın Elçisi (s.a.v.) Yahûdîleri sürgün görevini Muhammed ibn Mesleme'ye verdi. Yahûdîlere üç gün süre tanımasını, bu üç gün içinde işlerini bitirip gitmelerini emretti (İbn Kesîr, Tefsîr: 4/334). Yahûdîler kadınlarını, çocuklarını ve altı yüz deveye yükleyebildikleri kadar eşyayı yükleyip götürdüler. Rivayetlere göre Nadîr Oğulları, çalım satmak, gururlarını göstermek istediler. Bunun için cariyeleri şarkı söylüyor, tefçiler zurnacılar tef ve zurna çalıyorlardı. Yalnız bunlardan iki kişi Yamin ibn Amr ile Ebû Sa'd ibn Vehb Müslüman olduğu için malları olduğu gibi kendilerine kaldı (age: 4/333).

Bunların bir kısmı Şam ülkesinde Erîhâ ve Ezri'ât'a gitti. Bir kısmı da Hayber'e gidip oranın Yahûdîlerine lider oldular. Hayber'e gidenler Ebu'l-Hukayk âilesiyle Huyey ibn Ahtab âilesidir.

4’ncü âyet, Yahûdîlerin, Allah'a ve Elçisine karşı geldiklerini, Allah ve Elçisini incitici davranışlar içine girdikleri için bu şekilde cezalandırıldıklarını söylüyor. Gerçekten Yahûdîler, Allah'ın Elçisine inanmamakla kalmamışlar, onun dâvasının yayılmasını önlemek için gönüllere şüphe düşürmeğe çalışmışlardır. O kadar ki bunların yandaşı olan Arap şâiri Ka'b ibn el-Eşref, Allah'ın Elçisini yeren kasideler yazmış ve Allah'ın Elçisi, şerrini def için onu öldürtmüştür (İbn Sa'd, Tabakât: 3/70-72; İbn Hişâm, Sîret: 2/231).

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş