MÜT‘A NİKÂHI (3) PDF 
Cumartesi, 21 Ekim 2023 00:00

MÜT‘A NİKÂHI (3)

(...dünden devam)

4) Müslim’in, Müt‘a bâbındaki 17. hadîste de Ebû Nadra’nın şöyle dediği anlatılmaktadır: “Ben Câbir ibn Abdullah’ın yanında idim. Biri geldi, İbn Abbâs ile İbnu’z-Zubeyr’in hac ve kadın müt‘ası hakkında görüş ayrılığına düştüklerini söyledi. Câbir şöyle dedi:’Biz, Resûlullah (s.a.v.) zamamında her iki müt‘ayı da yapardık. Sonra Ömer bizi ikisinden de menetti. Biz de bir daha ikisine de dönmedik.” [1]

5) Seleme İbn el-Ekva‘, Allah’ın Elçisi(s.a.v.)in şöyle buyurduğunu anlatıyor: “Hangi erkek ve kadın, aralarında anlaşırlarsa üç gece beraber kalırlar. Bundan sonra süreyi artırmak isterlerse artırırlar, ayrılmak isterlerse ayrılırlar.” Seleme ibn el-Ekva‘, bu hadisi anlattıktan sonra şöyle devam ediyor: “Artık bilmiyorum bu, yalnız bizim için özel bir izin mi idi, yoksa bütün insanlara verilen bir ruhsat mı idi?”[2]

6) Ebûzerr-i Ğifârî de şöyle demiş: “İki müt‘a, yani kadınlar müt’ası ile hac müt‘ası yalnız bize mahsustur.”[3]

Müt‘anın, önceleri mübâh iken sonra yasaklandığını bildiren hadîsler:

Bu konudaki hadîsler de genellikle Sebre el-Cuhenî tarafından rivâyet edilmiştir. Mekke’nin Fethinde Allah’ın Elçisi (s.a.v.) ile beraber bulunan Sebre şöyle demiş: “Orada beş gün kaldık. Resûlullah (s.a.v.), kadınlarla müt‘a yapmamıza izin verdi. Ben, yakınlarımdan biri ile (başka rivâyetlere göre amcam oğlu ile) birlikte çıktık. Ben ondan (gençtim), güzeldim. O biraz çirkindi. İkimizin de birer hırkası vardı. Ama benim hırkam eski, amcam oğlununki taptaze idi. Mekke’nin aşağısına, ya da yukarısına vardığımızda servi gibi bir kadına rastladık.

– Birimizin seninle müt‘a yapmasına ne dersin? dedik.

– Bana ne vereceksiniz? dedi.

Hırkalarımızı serdik. Kadın iki erkeğe de bakmağa başladı. Arkadaşım, kadının göz ucuyla beni süzdüğünü görünce:

– Onun hırkası eski, benimki taze, dedi. Kadın üç kere:

– Bunun hırkası fena değil, dedi.

Ben o kadınla müt‘a yaptım. Allah’ın Resûlü (s.a.v.) müt‘ayı harâm kılıncaya dek ondan ayrılmadım.”[4]

(devamı yarın..)


[1]. Aynı meâlde bir hadîs, İbn Hanbel’in Müsnedinde de vardır.

[2]. Buhârî, Nikâh: Nikâhu’l-muharrem

[3]. Müslim, Hac: b. 23, h. 162

[4]. Müslim, Nikâh: 3, h. 19-20; Dârimî, Nikâh: 16

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş