MÜT‘A (3) PDF 
Çarşamba, 18 Ekim 2023 00:00

MÜT‘A (3)

(...dünden devam)

Müt‘anın miktarı:

Âyette, herkesin gücü ölçüsünde bir şey vereceği belirtilir. Abdullah ibn Abbâs’a göre müt‘anın en yükseği bir hizmetçi, ortası bir varik (para), aşağısı elbisedir. Hz. Peygamber, birleşmeden önce karısını boşayan sahâbîye, bir kalensüve (kadın başlığı) olsun, karısına vermesini emretmiştir.

Bir kısım bilginler de, müt‘anın, mehrin yarısı olduğuna hükmetmişlerdir. Bazılarına göre de müt‘a üzerinde bir anlaşmazlık olursa müt‘anın miktarını hakim belirler. İmâm-ı Şâfi‘î’ye göre koca, belli bir miktar vermek hususunda zorlanmaz. Ancak müt‘a denebilecek bir şey verir. Bunun en azı, içinde namaz kılmanın caiz olacağı bir giysidir[1].

Ebû Hanîfe ve Ahmed ibn Hanbel’e göre tam halvet yani kadınla tam yalnız kalmak, onunla birleşmek hükmündedir. Kadınla tam yalnız kalmış olan kimse, ona dokunmamış olsa dahi, tam mehr verecektir. Halbuki âyetin ifadesi açıktır. Âyet dokunmadan boşama halinde yarı mehr verilmesini emretmektedir. Dokunma, birleşmeden kinâyedir. Kaldı ki Hz. Peygamber (s.a.v.), Şurahbîl kızı Umeyne ile nikâhlanmış, fakat zifafta kadına elini uzatınca kadın hoşlanmamış. Allah’ın Elçisi de Ebû Useyd’e, kadını donatmasını, ona iki mavi elbise giydirmesini emretmiştir. Demek ki Hz. Peygamber, halvet olduğu halde dokunmadığı için kadına müt‘a vermiştir. Bu da gösterir ki tam mehr, ancak vat’ (birleşme) halinde şarttır.

(devamı yarın..)


[1]. Tefsîru âyâti’l-ahkâm: 1/161

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş