LAİKLİK ÜZERİNE SÖZLERİMİN YANLIŞ DEĞERLENDİRİLMESİ PDF 
Pazartesi, 25 Eylül 2023 00:00

LAİKLİK ÜZERİNE SÖZLERİMİN YANLIŞ DEĞERLENDİRİLMESİ

Değerli hocam aşağıda alıntıladığım yazı doğru mudur? Ahkâm ayetlerinin günümüzde uygulanmayacağinı ve modernize edilmesini mi savunuyorsunuz?

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in katıldığı bir televizyon programındaki sözleri şu şekilde gazetelere yansımıştır: "6666 adet âyet vardır Kuran’da. Bunun içinde bir rivâyete göre 30, bir rivâyete göre 230; ama değişik şekilde ‘ahkâm âyetleri’ denen, dünyayı tanzim eden âyetler var. Bu âyetlerin tanzim ettiğinin yerine, Türkiye Cumhuriyeti, pozitif hukukun tanzim ettiği bir durumu getirmiş? 76 sene önce. Şimdi ne isteniyor? Bir kısım kimseler, bunun dine aykırı olduğunu, binaenaleyh şeriat hukukuna dönülmesi lazım geldiğini söylüyorlar. İşte, irtica budur."

Demirel’in bu açıklamalarına ilâhiyatçıların desteği gecikmemiş; Hürriyet Gazetesi’ne konuşan ilâhiyatçılar bu konuda uzman din adamlarıyla çalışılmasını talep etmiştir. Diyanet İşleri eski Başkanı Prof. Dr. Süleyman Ateş, Cumhurbaş­kanı’nın bu düşüncesini “Atatürk’ün projesi” olarak niteleyip övmüş, laikliğin gerekliliğini ve İslam'ın modernize edilmesini vurgulamıştır...

Cevap: Bu değerlendirmeler, haberi yapanların kendi düşünceleridir. Söz­lerim tam yansıtılamamış. Ben böyle bir şey söylemedim. Zaten bu görüşte de değilim. Ben Kur'ân hükümlerinin uygulanması gerektiği kanaatindeyim. Ama toplum istemiyorsa topluma zorla din hukuku dayatılamaz. Çünkü dinde ikrah yoktur. Eğer toplum şeriat hukukunu kabul etmiyorsa ki edenler yanında etmeyenler de var. O zaman bir nizamı kabule zorlama olmaz. Çünkü Kur'ân dinde zorlama olmadığını vurgulamıştır.  Devletin her kesime inanç özgürlüğü tanıması, yani her katmanı şemsiyesi altına alacak bir sistem uygulaması gerekir. Bu da laiklikten başkası değildir. Siz gidin Afganistan'a bakın, sözde din adına ülkeyi ne hale getirdiler. 

Bugün din hukuku uygulansa modası geçmiş, ağızdan ağıza dolaşan rivâyet­lere dayalı fıkıh kurallarına değil, Kur'ân'ın temel ilkelerine dayalı bir nizamın uygulanması gerekir. Aslında Kur'ân'ın temel hükümleriyle şimdi uygulanan evrensel hukuk prensipleri arasında büyük fark yoktur. Belki 15, 20 konuya indirilebilecek farklar titiz bir çalışma ile bağdaştırılabilir. Böylece Kur'ân'ın temel hükümlerine aykırı olan hususlar yeniden düzenlenebilir. Ama bu iş bireylerin işi değil, millet temsilcilerinin işidir.   

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş