KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (26) PDF 
Pazar, 20 Ağustos 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (26)

(...dünden devam)

“9- Andolsun onlara: "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan elbette diyecekler ki: "Onları, çok üstün, çok bilen (Allah) yarattı." 10- O yeri sizin için beşik kıldı ve varacağınız yere gitmeniz için yeryüzünde size yollar yaptı. 11- Gökten bir ölçü ile su indirdi de, onunla ölü bir ülkeyi canlandırdık. İşte siz de öyle (canlandırılıp) çıkarılacaksınız. 12- O bütün çiftleri yarattı ve size bineceğiniz gemiler ve hayvanlar var etti, 13- Ki onların sırtlarına binesiniz, sonra onlara bindiğiniz zaman Rabb'inizin ni‘metini anasınız ve (şöyle) diyesiniz: "Bunu bizim hizmetimize veren (Allah)ın şânı yücedir, yoksa biz bunu (hizmetimize) yanaştıramazdık." (Zuhruf: 63(43)/9-13)

Zuhruf: 63(43)/12’nci âyette Allah'ın, bütün çiftleri yarattığı belirtiliyor ki bundan Allah'ın zâtından başka bütün varlıkların çift olduğu anlaşılır. Gerçekten evrende her şey çift çifttir. Yer, gök; alt, üst; sağ, sol; ön, arka; geçmiş, gelecek; yaz, kış; atomun elektronu, protonu; elektriğin negatifi, pozitifi; bitkilerin, hayvanların erkeği, dişisi vardır. Bu ifade de Kur'ân'ın bilimsel mu‘cizelerinden biridir.

Allah insanlara binecekleri gemileri ve hayvanları yaratmıştır. Korkunç deniz insanlara itâat edip gemileri başının üstünde taşımaktadır. İnsanlardan güçlü hayvanlar, insanlara hizmet ve itâat edip onları sırtlarında taşır. İnsanlara bu ni‘metleri veren Allah'tır. Öyle ise Allah'ın lütfuyla gemilere ve hayvanlara bindikleri zaman bu nimetlerin, sadece Allah tarafından kendilerine verildiğini anmaları ve Allah'ı tesbîh etmeleri.

“32- Onlara şu iki adamı misâl olarak anlat: İkisinden birine iki üzüm bağı vermiş, onların etrâfını hurmalarla çevirmiş, ortalarında da ekin bitirmiştik. 33- Her iki bağ da yemişini vermiş, ondan hiçbir şey eksik etmemişti. Aralarından bir de ırmak akıtmıştık. 34- O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi. 35- (Böylece) kendisine yazık ederek bağına girdi: "Bunun yok olacağını hiç sanmam" dedi. 36- "kıyâmetin kopacağını da sanmıyorum. Şâyet Rabb'ime döndürülsem bile (orada) bundan daha güzel bir sonuç (daha güzel bir yer) bulurum." 37- Kendisiyle konuşan arkadaşı ona dedi ki: "Seni topraktan, sonra nutfe (sperma)den yaratan, sonra da seni bir adam biçimine koyan Rabb'ine nankörlük mü ettin?" 38- "Fakat O Allah benim Rabb'imdir, ben Rabb'ime hiç kimseyi ortak koşmam!" 39- "Bağına girdiğin zaman: Mâşâallah (Allah dilemiş de olmuş), kuvvet yalnız Allah iledir! demen gerekmez miydi? Gerçi sen beni malca ve evlatça senden az görüyorsun ama" 40- "Rabb'im bana, senin bağından daha iyisini verebilir. Ve o(senin bağı)nın üzerine de gökten bir hesap görme âfeti gönderir de bağın kupkuru bir toprak kesilir." 41- "Yahut suyu dibe çekilir de bir daha su ara­yamazsın." 42- Derken (o inkârcı kişinin bütün) ürünü yok edildi, çardakları üzerine yıkılmış durumda olan(bağ)ın karşısında ona sarfettiklerine acıyarak ellerini oğuşturmağa başladı: "Âh nolaydı, ben Rabb'ime kimseyi ortak koşmamış olaydım!" diyordu." (Kehf: 69(18)/32-42)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş