KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (23) PDF 
Perşembe, 17 Ağustos 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (23)

(...dünden devam)

Güneş ve Ay, Allah'ın koyduğu ince hesâba göre yürürler. Bu hesap hiç şaşmaz. Ayın dünyâ çevresinde ve Güneş çevresinde dönüşü sürüp gider. Güneşimizin, uydusu olan bütün gezegenlerle birlikte başka bir merkez çevresinde seyri de yine hesaplı, saşmaz biçimde sürer. Bunlar rastlantı sonucu olamaz. Çünkü rastlantıda kanun ve düzen olmaz. Bunlar bilgi ve kudret sahibi Allah'ın yaratmasıdır.

Güneşin ve Ayın hüsbân olması, bunların ince bir hesâb ile yörüngelerinde döndüklerine işaret olduğu gibi insanların, bunların hareketlerine göre zamanı hesaplamalarına da işarettir. Çünkü dünyanın Güneş çevresinde bir tam dönüş yapması, bir yılı meydana getirir. Bizim bulunduğumuz ılıman kuşakta oluşan mevsimlerin her biri, bu dönüşün dörtte birini alır. Ayın dünyâ çevresinde bir kez dönüşü de kâh otuz, kâh yirmi dokuz gün olan bir zaman birimini oluşturur. Ayın oniki kez dünyâ çevresinde dönüşü de bir Ay yılını meydana getirir.

Bu âyette insanların zaman hesaplarının değişikliğine de işaret olabilir. Çünkü bazı toplumlar Güneş yılını, bazıları da Ay yılını kullanırlar. Güneşin ve Ayın hüsbân olması, her ikisinin de zaman hesabında kullanıldığına işarettir.

97’nci âyette insanların, kara ve denizin karanlıklarında yıldızlara bakarak yol bulduklarına dikkat çekilmektedir. Özellikle kutup yıldızı gibi belirgin yıldızlar, eskiden beri yolcuların kılavuzu olmuştur. Hele pusulanın olmadığı zamanlarda çölü aşan kervanlar, denizlere açılan gemiler bu yıldızlara bakarak yönlerini tayin ederlerdi. Bu da Allah'ın insanlara nimetlerinden ve O'nun kudret ve hikmetinin işaretlerindendir.

98’nci âyette de insanın yaratılışındaki kudret ve hikmet işaretlerine dikkati çekiyor. İnsanları bir tek nefisten yarattığını ve her insanın bir müstekarr ve bir müstevda'ı olduğunu bildiriyor.

Müstekarr: Karar kılacak, güvenlikle oturulacak yerdir. Müstevda' ise konulacak yerdir. İnsanın müstekarr ve müstevda'ı çeşitli biçimlerde açıklanırsa da bunun, ilk karar yeri olan babaların belleri ile ondan sonra konulacağı annelerin rahimleri olduğu şeklindeki îzâh, âyetin sözgelimine en uygun tefsîrdir. Yani müstekarr babanın beli, mustevda' ise anne rahmidir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş