KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (22) PDF 
Çarşamba, 16 Ağustos 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (22)

(...dünden devam)

En‘âm: 55(6)/95-99. âyetlerde dâne ve çekirdeğin kabuğunu yarıp bitki ve ağaçları filizlendiren, ölüden diri, diriden ölü çıkaran; sabah aydınlığını, gece sükûnetini getiren, güneş ve ayı hesap vesilesi yapan Allah’ın, yıldızları karada ve denizde yol bulmaya yardımcı yaptığı, tek nefisten yarattığı insanların duracağı ve konulacağı bir yeri bulunduğu belirtildikten sonra gökten indirdiği yağmur suyu ile yemyeşil bitkiler, birbiri üstüne binmiş dâneler; tomurcuğundan sarkan hurma salkımları, üzüm bağları, zeytin ve nar bahçeleri yetiştirdiği; bunların kiminin birbirine benzeyip kiminin benzemediği belirtilmekte; bunların koruk ve olgunlaşmış haldeki meyvelerine bakılıp ibret alınması vurgulanmaktadır.

55(6)/95. âyette, dâne ve çekirdeğin kabuğunu yararak filizlenmesine işeret edilmektedir. Dâne ve çekirdek bize göre ölü duru­mundadır, cansızdır. Bize ölü gibi görünen şeyden Allah, filizi yani hayatı çıkarmaktadır. Ölü olan dâne ve çekirdekten diri olan ekin ve ağaçlar; diri olan ekin ve ağaçlardan da ölü olan dâne ve çekirdek çıkarılmakta; Allah’ın yaratma işi böyle sürüp gitmektedir. Yumurtadan tavuk, tavuktan yumurta çıkar. Ölen toprağa karışan bedenler yere gübre olup toprağı besler. Ölülerin ufalanıp gübreye dönüşmüş bedenleriyle beslenen topraktan ekin ve ağaçlar yetişir. Allah’ın evrendeki bu yasası sürüp gider. Kendi kendine bir rastlantı eseri olduğu asla kabul edilemez olan bu şeyler, ince bir kanunun, yüce bir kudret sahibinin eseridir. Kanun ve kudret yüce bir akıl sahibine âittir. Kâinâtta gözler önünde her zaman yinelenen bu kudret eserlerini görüp dururken insanlar nasıl Allah’ı bırakıp da O’nun ortağı sandıkları uydurma tanrılara taparlar, O’ndan başkasına yalvarırlar?

96- Önceki âyette Allah’ın, toprağın karanlığına atılan dâneyi ve çekirdeği yararak bitkileri ve ağaçları ortaya çıkardığına dikkat çekilmişti. Bu âyette de O’nun, karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkardığı; geceyi dinlenme zamanı yaptığı; Güneşi ve Ay'ı ince, şaşmaz bir hesâp ile yarattığı; yâhut Güneşi ve Ay'ı insanların vakitleri hesâbetmeleri için birer araç kıldığı ve bunların, her şeyi bilen yüce Yaratıcının eseri olduğu vurgulamaktadır.

Birinci âyette, yerdeki yaratma yasalarına, ikinci âyette gökteki yaratma yasalarına dikkat çekilmektedir. Kur'ân, insanı yerdeki ve gökteki İlâhî yaratma yasalarında gezdiriyor, bunlar üzerinde düşündürüp ona ders veriyor.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş