KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (19) PDF 
Pazar, 13 Ağustos 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (19)

(...dünden devam)

İşte dünyâ hayatı da böyle kısa süren bir bahar mevsimine benzer. İnsan gençlik çağına gelir, kuvvetini kazanır, hiç ölmeyeceğini sanır. Birden bire ölüm gelir, kuvvetli, canlı, şanlı bedeni devirir, sanki o kimse hiç yokmuş gibi olur.

Âyette iman ve eylemle süslenen ruhun küfür ile mahvedileceğine de işaret vardır. Küfür, insan ruhunun bütün güzelliklerini mahveden dondurucu bir kasırga gibidir. İnsanın imanı ve güzel işleri ruhunu süsler. Fakat içinde esen küfür rüzgârları, bütün iyiliklerini silip götürür.

"Görmedin mi Allah gökten bir su indirdi, onu yerin içindeki kaynaklara geçirdi, Sonra onunla çeşitli renklerde ekin çıkarıyor. Sonra (ekin) kurur, onu sararmış görürsün. Sonra Allah onu bir çöp yapar. Şüphesiz bunda sağduyu sâhipleri için bir ibret vardır." (Zümer: 59(39)/21)

Zümer: 59(39)/21. âyette de dünyâ hayatın geçiciliği, şöyle bir temsil ile anlatılmaktadır:

Allah’ın, gökten yağdırdığı yağmur derelerden çağlayıp akar, yerin katmanlarında birikir, sonra bazı noktalardan yeryüzüne çıkar, kaynaklardan, derelerden akan sular, bitkileri, ekinleri sular. Böylece çeşit çeşit renk ve türde bitkiler, ekinler yetişir: Sarı, yeşil, kırmızı, beyaz; buğday, arpa, mısır, darı, pamuk vs. Sonra bu ekinler ve bitkiler sararır, kurur ve kırılan çöpler haline gelir. İşte nasıl bitkiler önce yeşil iken bir süre sonra kuruyup kırılan çöp oluyorsa insanlar ve tüm canlılar da öyledir. Onlar da büyür, gelişir, güçlenir, sonra git gide zayıflar ve sonra hayat soluğu olan ruh bedenden çekilince beden çöp gibi kuruyup yere düşer. Ufalanır, parçalanır ve aslı olan toprağa dönüşür.

Bu âyetlerde insanın dünyâ tutkusunu zayıflatmak için dünyâ hayatın geçiciliği göz önüne serilmektedir. Kur’ân’ın amacı, insanı tamamen dünyâdan soğutup el etek çektirmek değil, insandaki dünyâ tutkusunu frenlemektir. Çünkü dünyâ tutkusu insanın bencillik duygularını artırır. Bencillik duygusu da insanı kötülüklere yöneltir.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş