KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (15)

(...dünden devam)

"12- İki deniz bir olmaz: Şu tatlıdır, susuzluğu keser, içimi (boğazdan) kayar; şu da tuzlu, acıdır. Hepsinden de taze et yersiniz ve taktığınız (inci, sedef gibi) süs (eşyası) çıkarırsınız. (Allah'ın) lütfundan payınızı arayıp şükretmeniz için gemilerin, denizi yarıp gittiğini görürsün. 13- (Allah) geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar; güneşi ve ayı buyruğu altına almıştır. Her biri belirtilmiş bir süreye kadar akıp gider. İşte Rabb'iniz Allah budur, mülk O'nundur. O'ndan başka yalvardığınız şeyler ise bir çekirdek zarına bile sâhib değillerdir." (Fâtır: 43(35)/12-13)

Suyu tatlı ve acı iki denizi yaratan da Allah’tır. Göllerin, ırmakların, çeşmelerin, yeraltı kaynaklarının suyu tatlı, deniz suyu acıdır. Aynı suya tatlılık ve acılık veren Allah’tır. Her iki denizden yani suyu tatlı olan göl ve ırmaklardan ve suyu acı olan denizlerden taze etler çıkarılır. Tatlı suda da balık yetişir, acı suda da. İnsanlar deniz, göl ve ırmaklardan çıkardıkları hayvanların etlerini yerler. Bu, onlara Allah’ın ni‘metidir. Keza denizlerden inci, mercan gibi değerli madenler çıkarıp takınırlar.

Mâḫire’nin çoğulu olan mevâḫir, denizi yara yara giden gemiler demektir. İnsanlar suda yürüyen gemilere binip avlanırlar. Ticaret ve başka amaçlarla seyahat ederler. Geceyi gündüzün içine, gündüzü de gecenin içine sokan, Güneşi ve Ayı buyruğuyla yürüten Allah’tır. Güneş ve Ay olmasa yeryüzünde hayat mümkün olmazdı. Bütün bu ni‘metleri yaratıp insanlara lütfeden Allah’tır. Öyle ise bunları yaratan Allah’a şükretmek gerekir. İbâdete lâyık Tanrı, işte bunları yaratandır. Ama Allah’tan başka tapılan şeyler, bir kıtmîre (çekirdek ile kabuk arasındaki ince zar veya çekirdek üstündeki ince liflere) dahi sahip değildir. İşte Allah’tan başka tapılan şeyler, bir çekirdek zarına, lifine dahi sahip değillerdir. O âciz, bir çekirdek zarına dahi sahibolmayan şeyler nasıl Tanrı olabilir.

"27- Görmedin mi Allah gökten su indirdi de, onunla renkleri çeşit çeşit meyveler çıkardık. Dağlardan (geçen) beyaz, kırmızı, değişik renklerde ve simsiyah yollar (yarattık). 28- İnsanlardan, hayvanlardan ve davarlardan da yine böyle türlü renkte olanlar var. Kulları içinden ancak bilginler, Allah'tan (gereğince) korkar. Şüphesiz Allah dâimâ üstündür, çok bağışlayandır." (Fâtır: 43(35)/27-28)

(devamı yarın..)