KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (14) PDF 
Pazartesi, 07 Ağustos 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (14)

(...dünden devam)

“Denize hızla dökülen büyük ırmakların suları, birleşme noktasında deniz suyuna karışmamaktadır. Bu karışmaya engel olan kanun, yüzey gerilimi kanunudur. Hareketli iki su kütlesini birbirinden ayıran bu engel, bu kütlelerin moleküllerindeki kohezyen gücünün farklı oluşundan ileri gelmektedir. Bu sayede iki ayrı su, kendi aralarında özelliklerini koruyabil-mektedir. Bangladeş’teki Tşatgam’dan Birminya’daki Arakan’a doğru, biri tatlı, öbürü tuzlu iki nehir birbirine karışmadan akar. Hindistan’da Ganj ve Camina nehirleri Allahâbâd şehrinde kavuştuklarında yüzey gerilimi ile oluşan engel nedeniyle iki ayrı su, karışmadan devam eder.”

Ünlü deniz araştırmacısı Kaptan Jacque Cousteau da şöyle diyor:

“Bazı araştırmacıların, farklı deniz kütlelerini birbirinden ayıran engellerin bulunduğu hakkındaki görüşlerini inceliyorduk. İncelemelerimiz sonunda gördük ki kendine özgü sıcaklığı, tuzluluğu ve yoğunluğu bulunan Akdeniz, kendine özgü canlılar barındırır. Daha sonra Atlas Okyanusu’ndaki su kütlesini inceleyince onun, Akdeniz suyunun özelliklerinden tamamen farklı olduğunu gördük. Bu iki su kütlesi, binlerce yıldan beri Cebel–i Târık Boğazı’nda birleşiyordu. Buna göre iki denizin karışması ve sonuç olarak tuzlulukta, yoğunlukta, içerdikleri madde oranında eşit veya eşit yakın bir durumda olmaları gerekirdi. Oysa bu su kütlelerinin birbirine karışmadığını ve her iki denizin yakın kısımlarında dahi ayrı bir yapıya sahibolduğunu hayretle gözledik. Bunun üzerine yaptığımız araştırmalarda bizi şaşkına çeviren bir durumla karşılaştık. Zira bu iki denizin birleşme noktasında bulunan harika bir su engeli, bunların birbirine karışmasını önlüyordu. Aynı türdeki bir su engeli, 1962 yılında Alman bilim adamları tarafından Aden Körfezi ile Kızıl Deniz’in birleştiği Mendeb Boğazında da bulunmuştu. Sonraki araştırmalarımızda farklı yapıdaki bütün denizlerin birleşme noktalarında aynı su engelinin bulunduğunu gördük.”

Denizlerdeki su engeli ile ilgili açıklamasından sonra, yakın arkadaşı olan Dr. Maurice Bucaille, Kaptan Cousteau’a, bu keşiflerinin yeni olmadığını, çünkü bunun Kur’ân’da açıkça belirtildiğini söyledi ve kendisine bu âyetleri gösterdi. Kendisine sunulan âyetleri büyük hayranlıkla dinledikten sonra Cousteau’nun, “Modern bilimin ondört asır geriden izlediği Kur’ân’ın, Allah’ın sözü olduğuna tanıklık ederim” demiştir (Zafer İlim Araştırma Dergisinin hazırladığı Gerçeğe Doğru adlı broşür, s. 4.).

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş