KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (9) PDF 
Salı, 01 Ağustos 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (9)

(...dünden devam)

68-70: İçtiğiniz suya dikkat ettiniz mi? Onu müzn'den yani buluttan indiren de siz değilsiniz, biziz. İsteseydik onu acı yapardık, ne içmeğe ne de sulamağa yarardı. Fakat sizi esirgediğimiz için tuzlu denizden yükselen o suları süzerek tuzlardan arındırdık, tatlılaştırdık ki içesiniz. Buna şükretmeniz gerekmez mi?

71-72: Çakmak çakıp çıkardığınız ateşe dikkat ettiniz mi? Marh ile Afar denilen ağaçları birbirine sürterek ateş çıkarıyorsunuz. Çıkardığınız o ateşin ağacını siz mi yarattınız, yoksa biz mi yarattık? Yeşil ağaçta ateş özelliği yaratan Allah, cesetlere de can verir.

“Görmedin mi Allah gökten bir su indirdi, onu yerin içindeki kaynaklara geçirdi, Sonra onunla çeşitli renklerde ekin çıkarıyor. Sonra (ekin) kurur, onu sararmış görürsün. Sonra Allah onu bir çöp yapar. Şüphesiz bunda sağduyu sâhipleri için bir ibret vardır." (Zümer: 59(39)/21)

59(39)/21: Allah'ın, gökten yağdırdığı yağmur derelerden akar, yerin alt tabakalarında birikir, sonra bazı noktalardan yeryüzüne çıkar, kaynaklardan, derelerden akan sular, bitkileri, ekinleri sular. Böylece çeşit çeşit renk ve türde bitkiler, ekinler yetişir: Sarı, yeşil, kırmızı, beyaz; buğday, arpa, mısır, darı, pamuk vs. Sonra bu ekinler ve bitkiler sararır, kurur ve kırılan çöpler haline gelir. İşte nasıl bitkiler önce yeşil iken bir süre sonra kuruyup kırılan çöp oluyorsa insanlar ve tüm canlılar da öyledir. Onlar da büyür, gelişir, güçlenir, sonra gitgide zayıflar ve sonra hayat soluğu olan ruh bedenden çekilince beden çöp gibi kuruyup yere düşer. Ufalanır, parçalanır ve aslı olan toprağa dönüşür.

"7- Biz yeryüzündeki şeyleri, kendisine süs olsun diye yarattık ki onların, hangisinin daha güzel iş yaptığını deneyelim. 8- Biz elbette (bir gün) yerin üzerindekileri kupkuru bir toprak yaparız." (Kehf: 69(18)/7-8)

Bu âyetler, Allah’ın, toprağın üstünde bulunanların, yani bitkilerin, ağaçların, yeryüzünün zineti olduğunu, ama bunların, nihayet kuruyup yeryüzünün çıplak kalacağını belirtiyor.

“31- Onlar öyle kimselerdir ki kendileri için Adn cennetleri vardır. Altlarından ırmaklar akar. Orada altın bileziklerle bezenirler; ince ipekten yeşil giysiler giyerek koltuklar üzerine yaslanırlar. Ne güzel sevâp ve ne güzel dayanacak (koltuk)! 32- Onlara şu iki adamı misâl olarak anlat: İkisinden birine iki üzüm bağı vermiş, onların etrâfını hurmalarla çevirmiş, ortalarında da ekin bitirmiştik. 33- Her iki bağ da yemişini vermiş, ondan hiçbir şey eksik etmemişti. Aralarından bir de ırmak akıtmıştık.34- O(adam)ın (başka) ürünü de vardı. Arkadaşıyla konuşurken ona; "Ben malca senden zenginim, adamca da senden güçlüyüm." dedi." (Kehf: 69(18)/31-34)

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş