KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (2) PDF 
Salı, 25 Temmuz 2023 00:00

KUR’ÂN’DA TABΑAT TASVÎRİ (2)

(...dünden devam)

Âhiretin varlığını vurgulamak üzere ölümden sonra canlanmanın örneğini veren bu âyetlerde tabiat, son derece sade ve çarpıcı biçimde tasvir edilmektedir:

"6- Üstlerindeki göğe bakmadılar mı, onu nasıl yaptık, süsledik, hiçbir çatlağı yoktur? 7- Arzı nasıl yaydık, ona sağlam dağlar attık, onda her güzel çifti bitirdik! 8- (Bütün bunları) Allah'a yönelen her kulun, gönül gözünü açmak için ve (ona) ibret vermek için (yaptık). 9- Gökten bereketli bir su indirdik, onunla bahçeler ve biçilecek dâne(li ekin)ler bitirdik. 10- Birbirine girmiş kat kat tomurcukları olan yüksek hurma ağaçları yetiştirdik; 11- Kullara rızık olması için. Ve o su ile, ölü bir ülkeye can verdik. İşte çıkış da öyledir." (Kaf: 34(50)/6-11)

Bu âyetlerde Allah’ın, tabiattaki ni‘metleri anımsatılmaktadır: Bu muazzam kâinâtta hiçbir çatlak, bozukluk, düzensizlik yoktur. Kâinâtın bu harika düzeninin, muntazam göğü, şu yüksek dağları, şu renk renk, çift çift bitkileri, ekinleri, ağaçları düşünen insan; bunların bir rastlantı sonucu olmayıp kudretli Allah’ın yaratmasıyla meydana geldiğini anlar ve bunları yaratan Allah’a yönelir, O’na kulluk görevini yerine getirir.

Ölü toprağın diriltilmesi, Kur’ân’ın birçok yerinde ba‘su ba‘de’l-mevt(öldükten sonra diriltme) için örnek verilir: Artık zulmetmiş olanlara o gün, ne mazeretleri fayda verir ve ne de onlardan rızâ talebetmeleri istenir.” (Rûm: 84(30)/5), “O ki rüzgârları rahmetinin önünde müjdeci gönderir. Nihâyet onlar, ağır ağır bulutları yüklenince, onu ölü bir ülkeye yollarız; onunla su indirir ve türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Herhalde bundan ibret alırsınız.” (A‘raf: 39(7)/57)

"33. Ölü toprak, onlar için bir âyettir (ölüleri nasıl dirilteceğimize işarettir). Biz onu dirilttik, ondan tane çıkardık da ondan yiyorlar. 34. Orada hurma ve üzüm bahçeleri yarattık; orada çeşmeler akıttık. 35. Ki o (suyun yahut bahçe)nin ürününden ve ellerinin emeğinden yesinler. Hâlâ şükretmiyorlar mı? 36. Ne yücedir O (Allah) ki toprağın bitirdiklerinden, kendilerinden ve daha bilmedikleri nice şeylerden olan bütün çiftleri yaratmıştır. 37. Gece de onlar için bir âyettir. Gündüzü ondan soyup alırız, birden onlar karanlıkta kalıverirler. 38. Güneş de kendi müstekarrı (istikrarı veya istikrar bulacağı yer) için akıp gider. Bu, üstün ve bilen (Allah’)ın takdiridir.39. Aya da konaklar tayin ettik. Nihayet o, eski urcun (hurma salkımının sapın)a benzer bir hale geldi.40. Ne güneş aya erişebilir ne de gece, gündüzün önüne geçebilir. Hepsi bir felekte (yörüngede) yüzmektedirler. 41. Onlar için bir âyet de, onların çocuklarını dolu gemide taşımamız, 42. Ve kendilerine onun gibi binecekleri nice şeyler yaratmamızdır. 43. Dilesek onları (suda) boğarız, ne kendilerine imdat (eden) olur ne de kurtarılırlar! 44. Ancak Bizden bir rahmet ve bir süreye kadar yaşatma vardır (acıyarak onları bir süre yaşatırız). 45. Onlara, “Önünüzdeki ve arkanızdaki (yani sizden önce geçen ve ileride sizi bekleyen) olaylardan sakının ki esirgenesiniz.” dendiği zaman (aldırmazlar).” (Yâsîn: 41(36)/33-45)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş