BÂTINÎ TEFSÎRLERİ (1) PDF 
Cumartesi, 01 Temmuz 2023 00:00

BÂTINÎ TEFSÎRLERİ (1)

Bâtınîlerin tamamen küfür ve ilhad olan tefsîrlerinin gayesi Kur­’ân'ın zahirini tamamen inkâr ve bu suretle şeriati kökünden yık­maktır. Onlar diyorlar ki:

Emredilen namaz bu namaz değildir. Yahut bu namaz kamuya emirdir. Onlara göre namaz: Bizim sırlarımızı bilmek; oruç sırlarımızı gizlemek; hac mukaddes şeyhlerimizi ziyaret etmektir. Cehennem, şeriatlere bağlanmak; onun yükleri altına girmektir; Allah'ın çıkaracağı dâbbe, her zaman ilmini söyleyen âlimdir. Sura üfleyen İsrafil de ilmiyle üfleyip kalbleri dirilten âlimdir. Cibrîl, Faal Akıldır. Bütün mevcudat ondan feyz alır. Kalem Akl-ı Evveldir. İbrahim'in gördüğü yıldızlar, ay, güneş; nefis, akıl ve Vacibü'l-Vücud'dur. Peygamberin (s. a. v.)in gördüğü dört nehir, dört unsurdur. Gökte gördüğü Peygamberler yıldızlardır. Âdem Ay, Yusuf Zühre, İdris Güneştir.” (Bkz. İbni Teymiyye, Risale fî İlmi'z-Zâhiri Ve'1-Bâtın, Mecmautu'r-Resâ'ili'l-Münîriyye arasında, s. 232-233, Mısır.)

Süleyman Davud'a varis oldu” (Neml Sûresi: 19) âye­tini: Süleyman imamdır. Peygamberin ilmine varis olmuştur” şeklinde tefsîr ediyorlar. Cünüplüğün anlamı, müstecîb'in (yani mürîdin) istihkak rütbesine erişmeden (sırrı alacak olgunluğa erişmeden) sırrın kendisine ifşa edilmesine çalışmasıdır. Guslün manâsı, böyle yapanın ahdini tazelemesidir. Temizlenmenin ma­nâsı imama tabi olmaktan başka her türlü inançtan temizlenmektir. Teyemmüm, dâî veya imamı görmek için me'zun'dan izin almaktır. Kâbe Peygamber, bab Alî; Safa Peygamber, Merve Alî; telbiye dâî'ye icabet (uymak); yedi kez tavaf, yedi imama kadar Muhammed'i tavaftır. Beş vakit namaz dört usul ve bir imam anlamına gelir. İbrahim’in atıldığı ateş” hakîki âteş değil, Nemrud'un gazabıdır. İbrahim'in İshak'ı kesmesi, onun üzerine ahd almaktır. Musa'nın asası, sihirbazların şüphelerini yutan kanıtıdır. Denizin yarılması, Musa'nın ilminin onlardan ayrılmasıdır. Deniz âlimdir. Bulutun gölgelendirmesi, Musa'nın onları irşad için imam atamasıdır. Menn gökten inen ilimdir: Selva dâî'dir. Çekirge, kımıl ve kurbağa Musa'nın, onlara soruları ve yanıtlarıyla onların susturmasıdır. Dağların tesbihi dinde katı adamlardır. Süleyman'ın buyruğu altına giren o zamanın bâtınîleridir. Şeytanlar, güç eylemlere (ibadetlere) katlanan zahir erbabıdır…(Şatıbî, el-Muvafakat, 3/394-395)

Bütün bunlar dini kökünden kaldırmağa yönelik asılsız iddialardır.

Bâtınîlerin asıl nazariyyecileri ve kurucuları İhvân-ı Sa­fâ'dır. İhvân-ı Safa (Saf, Tertemiz Kardeşler) onuncu asırda yaşamış bir elit topluluktur. Bunlar Şeriat-i Muhammediyye'nin sonradan gelen emirler, çıkan ihtilâflar ve fitneler yüzünden bozulduğu fikrini ileri sürmüşler ve bunu temizlemek için Yunan felsefesiyle şeriatı birleştirmeği gaye edinmişlerdir.

(devamı yarın..)

 

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş