Mürşidlik ve keramet Meselesi *** İşyerinde Namazlar cemedilebilir mi

Mürşidlik ve keramet Meselesi

Selamünaleyküm Hocam, İslam akidesi yüksek bir ailede yetiştim ve Kur’ân kaynaklı ve odaklı yaşayan biri olduğum söylenir. Geçenlerde arkadaşlarımdan biri, tanıdığı bir kişinin ulvi kişiliğinden, evliya olduğundan ve onu mürşid olarak kabul ettiğinden bahsetti. Hocam bir şeye inanmadan evvel ince eler sık dokur. 30 Meal'de arar, mutlaka sağlamasını yaparım ve oldum olası bu tarikat, şeyh, kalp gözü gibi meselelere uzak kalmayı tercih ederim.

Arkadaşım der ki bu mürşit, olmadığı ortamlardaki olayları söyleyebiliyor. Der ki "Bir gece eşimle oturduk konuştuk çocuk yapalım artık diye karar aldık. Bunu başkasının bilme ihtimali de yok. Ertesi sabah bu mürşid gelip hayırlı olsun, çocuğunuz yola çıktı dedi" gibi ve buna benzer bir sürü olağanüstü görünen olay anlattı.

Biraz zorlayınca Kadiri tarikatından olduğunu öğrendim bu mürşidin.

Hocam bu tiplemeler hakkında bilginiz var mıdır? Bu işleri nasıl yapıyorlar? Bu insanlar kendilerine Evliya, Allah dostu vs. vs. diyorlar; ancak ertesi günü çıkacak yangını haber veriyorlar.

Bu konuda fikirlerinizi öğrenmeyi çok isterim. Dua İle. Coşkun K.

Cevap: İnsan ibadetle, manevi eğitimle içindeki ruhsal güçleri geliştirebilir, Allah ona bazı olağanüstü şeyleri yapma yeteneği de verebilir. Ama bunlar hiç de önemli değildir. Çinliler, Budistler de olağanüstü şeyler yapabiliyorlar. Hak yolunda, Peygamber'in izinde giden bazı mü'min kullarda görülen böyle olağanüstü şeylere "Kerâmet" denilir. Ama şunu iyi bilmek gerek ki keramet, Kur'ân yolunda gidenlerden zuhur eden olağanüstü şeylerdir. Ancak keramet, hâsse-i İslâmiyyeden değil, hâsse-i insaniyyedendir, yani İslâm özelliklerinden değil, insan özelliklerindendir. Dediğim gibi İslam dışı yaşayış içinde bulunan bazı insanlarda da böyle olağanüstü şeyler görülebilir. Ancak onlarda zuhur eden bu tür olaylara kerâmet değil, istidrâc denilir.

Ayrıca telepati denilen bir olay da vardır. Şöyle ki insan beyni, düşüncelerini görünmez ışınlarla çevreye yansıtır. Bazı kişilerde de karşıdakinin beyninden yansıyan düşünceleri algılama yeteneği vardır. İşte bir insanın düşüncelerinin, yanında bulunan veya kendisiyle irtibatlı bulunan kimseye yansıması, telepati olayıdır. İkinci insan da birincinin düşüncelerini söyler. Çünkü aynı düşünceler ona yansımıştır. Telepati olayı da yine kanaatime göre ruhen oldukça arınmış, şeffaflaşmış kimselerde görülür. Bunlar bilim dışı şeyler değil, psikolojide izahını bulan olaylardır. Fakat bunlar insanın mürşid olması için yetmez. Mürşidliğin temel şartı, Kur'ân'a ve Peygamber'in sünnetine göre yaşamaktır. Bunun içindir ki Bayezîd-i Bestâmî Hazretleri buyurmuşlar ki: "Bir insanın suda yürüdüğünü, havada uçtuğunu görseniz dahi, onun eylemlerini Kitap ve Sünnet terazisinde tartmadan kabul etmeyiniz."


İşyerinde Namazlar cemedilebilir mi?

Namazların cemi hakkında bir sorum vardı: Birisi 5 vakit namazın farz olduğuna iman etse ama işyerinde namazlarının cem edilmesi caizdir diye düşünüp ona göre iş yerinde her zaman namazlarını kurallarına uygun cem ederse günaha girer mi? Namaz borcuyla ölür mü?

Not: biliyorsunuz çalışma hayatı zor bu sebeplen evde namazlarını vaktinde kılmaya çalışan birisi, amiri namaza izin verse de vakti bol olsa da insan çekinebilir ve bu şekilde bir ruhsattan yararlanmak insanı rahatlatıyor hocam.

Cevap: Öğle ile ikindiyi ve akşam ile de yatsıyı cem ederek kılmaktan ötürü kul sorumlu olmaz. Ancak çok zorunlu bir sebep olmadan bir günlük namaz toptan cemedilmez. Şayet bir özür dolayısıyla bir iki günlük namaz kılınmamış ise fırsat bulunduğu zaman bu bir günlük veya iki günlük namaz sırasıyla cemedilerek kılınır. Peygamberimizin, Hendek Savaşında böyle bir uygulaması olmuştur.   Namaz borcunu da ödemiş olur. Yalnız namazı bir borç gibi düşünmek hatadır. Allah'ın sanki bizden alacağı varmış, biz de borcumuzu ödemezsek sanki Allah hakkını almamış olur gibi bir düşünceyi çağrıştırır. Namaz Allah'a karşı bir borç değil, insanın kendi canını temizlemek için bir yöntemdir. Ben namaz borcu tabirini doğru bulmuyorum. Namaz görevdir, kişinin kendi canına karşı bir görevidir, namaz ruhun gıdasıdır. Nasıl yemek içmek borç değilse, manevi gıda olan namaz da borç değil, zorunlu ihtiyaçtır.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş