Orhan Uzunkaya’nın takdir yazısı *** Vahhabilik
Cumartesi, 25 Şubat 2012 00:00

Orhan Uzunkaya’nın takdir yazısı

Selamlar Ateş hocam, siz ömrünü Kur’ân’a ve Kur’ân yoluna vakfetmiş birisiniz. Bu uzun yıllar içindeki tüm kazanımlarınızı da telif hakkı maddi kaygı ya da popülarite gibi geçici hevesler olmadan dileyen herkesle paylaşmayı vazife edinmişsiniz. Her meyve veren ağacın taşlanması gerçeği ile onlarca emek hırsızı ve kul hakkı nedir bilmeyen çakallarla karşılaşmışsınız. Ayağınıza dolanan bu ayrık otları ve dikenlere aldırmadan Allah’ın izniyle yolunuza devam ediyorsunuz. Allah mücadelenizde muvaffak kılsın. Tüm samimiyeti ile ilminizden istifade etmeye çalışan bizler de eserlerinizin yanı sıra günlük olarak yazılarınızı takip etmeye çalışıyoruz. Hak tealanın lütfettiği hidayet üzere yazılarınızdan aydınlanmaya çalışıyoruz.

Kasıtlı olarak ya da gaflet ve cehaletle yutturulmaya çalışılan bu kadar sözde dini ilahi bilgi kirliliği arasında nur gibi parlıyorsunuz. Yazılarınızı tüm içtenliği ile takip etmeye çalışan hiç kimsenin yazılarınızın altındaki okuyucu yorumlarına takılıp sinir harbi yapacağını zannetmiyorum. ama 60 -70 yılını efendimizin yaymaya çalıştığı gerçek İslam dininin hurafelerden arınması için harcamış ve benim için tüm zamanların en ilerici ve aydın bilim adamı olan Süleyman Ateş’in yazılarının altında -amacım kimseyi küçük görmek değil- ne idüğü belli olmayan birtakım karalamaların yapıldığını görmek en basit tabirle saygısızlıktır.

Bir de medyanın bu duruma reyting uğruna göz yumması anlaşılır gibi değil. Neyse başınızı ağrıtmadan bitiriyorum. Velhasıl anadan atadan kalma genetik miras ilmihallerle biz varacağımız yere varamayız. En azından bu kirliliği artık yazılarınızın altında görmeyeceğimiz için çok bahtiyarız. Sizinle paylaşmak istedim. Ellerinizden öperim kalın sağlıcakla... Saygılarımla.

Cevap: Teşekkür ederim Orhan Bey, Allah sizden razı olsun. Sa'yiniz meşkûr, zenbiniz mağfur ameliniz makbul olsun diye dua etmek en güzel duadır bence. Çünkü Peygamber duasıdır. Selam ve sevgilerimle efendim.

 

Vahhabilik

Bakü'den selamlar Süleyman Bey, Vahhabilik nedir? Bilmiyorum belki geçen yazılarınızda bu konuya değinmişsiniz ama sizin fikirlerinizi okumak isterim.

Cevap: Vahhabilik, Hanbelî mezhebinin radikal takipçisi Muhammed ibn Abdulvahhab'ın yorumlarına bağlı olan bir akımdır. Özellikle Hanbelî mezhebinin İbn Teymiyye ekolündendirler. Muhammed ibn Abdulvahhab o zamanlarda halk arasında kabirlere, türbelere aşırı derecede saygıyı, tıpkı İbn Teymiyye gibi şirk saymış, bunlara karşı savaşmayı dinin gereği kabul etmiştir. Önce fikirleri kabul görmemiş ise de daha sonra Dir'iyye emîri İmam Muhammed bu zatın fikirlerini benimsemiş ve ikisi birlikte git gide güç kazanıp İç Arabistan'a yayılmaya başlamıştır.

Bunlar Osmanlı Devleti için de bir tehlike oluşturmaya başlayınca bundan 200 yıl kadar önce Mısır Özerk valisi Mehmet Ali Paşa'nın üvey oğlu İbrahim Paşa Dir'iyye'ye kadar gelip hareketi bastırmış ise de tam ardı alınamamış ve nihayet Osmanlı'nın 1. Cihan Savaşında yenik düşmesi sonunda Vahabilik akımına bağlı Emîr Abdulaziz İngilizlerden de destek alarak Mekke, Medine, bütün Hicaz bölgesini ele geçirmiştir. Kral Abdülaziz, bugünkü Kral ailesinin babasıdır.

Tekrar vurgulamak isterim ki Vahhabilik ayrı bir mezhep değil, Hanbelî mezhebinin ödünsüz, radikal bağlılarıdır. Onlar için Sünnet dediğimiz hadisler de Kur'ân'dan sonra ikinci kaynaktır ama pekâlâ mezhep içinde ictihad yapılabilir. Daha geniş bilgi için İslam Ansiklopedisinde Vahhabi maddesine bakabilirsiniz.

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş