MESCİD-İ AKSÂ: TARİHÎ BOYUT (2)
Salı, 19 Aralık 2017 00:00

MESCİD-İ AKSÂ: TARİHÎ BOYUT (2)

(...dünden devam)

Kenti kuşatma görevi, Mısır fatihi Amr bn Âs'a verilmişti. Bilindiğiüzere Hz. Ebubekir, Şam'ın fethi için gönderdiği orduların başına Amr bn Âs'ı komutan yapmıştı. Ömer bn Hattab o zaman Amr'a: "Sen eğer bu seferde emîr olmasaydın bile inşa­allah yakın bir gelecekte öyle bir emîr olacaksın ki senden üstün bir emîr olmayacak!" demişti. Yine Ebubekir, Amr'ı, dinden dönen Kudaa Ka­bilesini yola getirmek için de emîr (komutan) yapmıştı. Amr harb sanatını çok iyi bilen Amr, Filistin'deki Müslüman savaşçıların komutanı ve Filistin fatihi idi.

Şehir teslim olmakta direndiği için kuşatma uzun sürdü. Amr, Ömer'­den yardım istemek zorunda kaldı ve yazdığı mektupta "Ben çok güç ve çetin bir savaşla karşı karşıyayım. Senin için ayrılmış ülkeler karşımda bulunuyor. İş senin görüşüne ve buyruğuna bağlıdır. Ne buyurursun?" demişti. Taberi bir rivayetinde şöyle diyor: "İlya halkı, Amr'ı çok üzüp kızdırdıkları gibi Amr da onları üzdü, sıkıntıya soktu! Ne onları ne de Remle'yi yenemedi. Bunun için Halifeden büyük bir yardımcı güç göndermesini istedi."

Acaba Ömer, gönderdiği bu yardımcı kuvvetle birlikte kendisi de mi gitti? Yoksa ittifak antlaşmasının tamamlanmasını bekleyip şehir halkının, şehrin anahtarını bizzat Halifeye teslim etmeyi istemeleri üzerine sonradan mı gitti? Meşhur rivayete göre Ömer, barış antlaşması yapıldıktan sonra Medî­ne'den hareket etmiştir. Bir ordu ile değil, ancak birkaç kişi ile gitmiştir.

İbn Kesîr, bir rivayete dayanarak Hz. Ömer'in, İlya halkıyla barışı tamamlamak için Medîne'de Alî'yi yerine bırakarak Kudüs'e doğru yürüdüğünü söylüyor,

Bu rivayetin mantıklı yanı yoktur. Doğrusu şudur: Kuşatmanın uzun sürmesinden sıkılan Ömer bn Hattab, önceki imdad birliğine ilaveten yeni bir imdad birliğiyle beraber yola çıktı, Şam çölünde ve Ürdün toprağında bulunan Cabiye'ye geldi. Şam'ı tamamen boyunduruk altına almış olan Ebu Ubeyde ve Halid bn Velid'i de yanına çağırıp onlarla ve öteki komutanlarla Kudüs'ün direnmesini kırmanın en başarılı yöntemi hakkında istişare etti.

Atrabon ve Saferneyos Ömer'in geldiğini haber aldılar. Ebu Ubey­de ve Halid'in de Bizanslıları tamamen yendiklerini öğrenmişler, artık Kentin uzun süre direnemeyeceğini anlamışlardı. Bunun için At­rabon, emrindeki kuvvetlerle gizlice Mısır'a çekildi. İhtiyar Patrik de kurtuluşu anlaşarak Kenti Müslümanlara teslim etmekte buldu. Mü'min­lerin Emîrinin Cabiye'ye geldiğini bildiği için bizzat Halifenin gelip şehri teslim almasını şart koştu. Cabiye ile Kudüs arasında aşılması güç bir mesafe bulunmadığı için Saferneyos'un isteği memnuniyetle kabul edildi.

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş