NASIL ZİKRETMELİYİM? (2)
Pazartesi, 07 Kasım 2016 00:00

 NASIL ZİKRETMELİYİM? (2)

(...dünden devam)

"Ayakta, oturarak ve yanlarınız üzerine yatarken Allah'ı zikredin" (Bakara Sûresi: 153.)

"Allah'ı çok zikredin ki felâha eresiniz" (Nisâ Sûresi: 103.)

"Rabbinin ismini zikret, halktan kesilerek O'na yönel" (Cum'a Sûresi: 10)

"Rabbini çok zikret ve sabah akşam O'nu tesbih et" (Müzzemmil Sûresi: 8)

"Ey mü'minler, mallarınız ve çocuklarınız, sizi Allah'ın zikrinden alıkoymasın" (Âl-i İmrân Sûresi: 41).

"İçinden, ağlaya, sızlaya, korkarak, fakat bağırıp çağırmadan sabah, akşam rabbini zikret; gafillerden olma" (A'râf Sûresi: 205)

"O erkekler ki onları ne ticaret, ne de alışveriş, Allah'ı zikretmekten ve namaz kılmaktan alıkoymaz" (Nur Sûresi: 37)

"Şüphesiz, ancak Allah'ı anmakla kalbler huzura erer" (Ra'd Sûresi: 27)

Zikir hakkında gelen birkaç Hadisi de kaydedelim: "Yüce Allah şöyle buyuruyor:

"Kulum beni zikrettiği zaman, beni nasıl sanıyorsa ben öyleyim, onunla beraberim. Kulum, beni kendi içinde anarsa ben de onu kendi nefsimde anarım. Beni cemaat içinde anarsa ben de onu, daha hayırlı bir cemaat içinde anarım. O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana bir kulaç yaklaşırsa ben ona iki kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse, ben ona koşarak giderim" (Müslim, Zikir, bâb: 1, 6)

Muâz ibn Cebel, Allah'ın Resulünden duyduğu son sözün şu olduğunu anla­tıyor: "Allah'a hangi amel daha hoş gelir? dedim. Dilin, Allah'ı anmakla ıslanmış olarak ölmen, dedi" (et-Terğîb: 2/395 (Taberânî'den).)

"Size amellerinizin en iyisini, Rabbınızın huzurunda en temizini ve derece­lerinizde en yükseğini, altun ve gümüş infak etmekten daha hayırlısını, düşmanla karşı karşıya gelip siz onların, onlar sizin boyunlarınızı vurmaktan daha iyisini söyleyeyim mi? dedi. Evet, dediler. "Allah'ı anmak" dedi" (Tirmizî, Daavât: 6)

"Her şeyin bir cilâsı vardır, kalblerin cilâsı da Allah'ı anmaktır. İnsanı Allah'ın azabından en çok koruyacak şey, ancak zikrullahtır". "Allah yolunda cihad da mı (zikirden hayırlı) değil?" dediler, "Hayır, kesilinceye kadar vuruşsa dahi" dedi" (et-Terğîb: 2/396 (Bey­hakî'den).)

"Rabbini zikredenle etmeyen, diri ile ölü gibidir" (Buhârî, Daavât: 67).

"Bir topluluk oturup Allah'ı zikrederse melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerlerine sekine (huzur, feyiz) iner ve Allah onları yanındakilere zikreder" (Müslim, Zikir: 1).

"Cennet bahçelerini gördüğünüz zaman orada otlayınız" dedi. "Cennet bahçeleri nedir?" diye soruldu. "Zikir halkalarıdır" buyurdu" (Tirmizî, Daavât: 83; İbn Hanbel: 3, 150).

"Benim de kalbim bulutlanır, (bana da gaflet gelir) ben günde yüz kere Rabbime istiğfar ederim" (Müslim, Zikir: 12).

Zikir üçe ayrılır:

1- Zikr-i celî veya zikr-i cehrî,

2- Zikr-i hafî veya zikr-i sırrî,

3- Zikr-i kalbî.

Açıktan Allah'ın adını veya kelime-i tevhîd vs.den birini lisanen zikretmek açık zikirdir. Nefesle yapılan zikir hafî veya sırrî zikirdir. Allah'ı kalben düşünmek suretiyle yapılan zikir, kalbî zikirdir. Zikrin en üstünü Allah'tan başka her şeyi unutarak sadece Allah'ı düşünmektir ki bunun için sürekli bir çaba ve temrin gerekir. İnsan nefsini ıslâh edip kemâle ulaştıran zikirdir.

(devamı yarın..)