EFENDİMİZİN GAYBI BİLMESİ İLE İLGİLİ BİR SORU? (1)
Cuma, 29 Ocak 2016 00:00

EFENDİMİZİN GAYBI BİLMESİ İLE İLGİLİ BİR SORU? (1)

İyi günler Süleyman hocam; sizi 7-8 yıldır takip ediyorum uzunca bir süredir aklıma takılan soruyu açıklığa kavuşturmak istiyorum affınıza sığınarak (Muhtemelen yanlış algıladığım bir şey var)

Sorum;

İskender Pala'nın ''Mihmandar'' isimli Eyüp el Ensariyi anlattığı kita­bın­da, Zülfü Livaneli'nin İstanbul'u anlattığı ''Kostantiniyye Oteli'' kitabında Pey­gamber Efendimizin (s.a.v.) İstanbul hakkındaki sözü anlatılır özellikle ''Mih­mandar'' isimli roman bu söz üzerine çevrelidir.

Bu söz ''Kostantiniyye elbet feth olunacaktır, onu feth eden komutan ne büyük komutandır, onu feth eden asker ne büyük askerdir'' minvalinde bir söz; 

şimdi 06.01.2016 internetteki güncel konunuzda (FAL VE BÜYÜ başlıklı) bir sosyoloji okuyan bir öğretmenin sorusu üzerine cevaben;

''Gaybı yani gizliyi ve geleceği Allah'tan başka kimse bilmez. Peygamber dahi bilemez.'' minvalinde yorumladınız.

Şimdi benim aklıma takılan soru; Peygamber efendimiz İstanbul'un  fethedileceğini yaşadığı o yüzyılda nasıl söylemiştir. Veya bu hadis yanlış hadislerden birimidir halbuki herkesçe de bilinen bir hadistir.

Ama yok eğer hadis doğru ise; geleceği önceden bilmekle ilgili değilse İstanbul'un fethedilmesi bir hedef belirleme midir, arzu ettiği bir şeyi dillendirmek gibi midir?

Hatam olduysa af ola, ellerinizden öperim, sizlere sağlık sıhhat afiyet dili­yorum. rabbim hayırlı ve uzun ömürler versin. Selamlar.

Cevap:

Abdullah b Bişr el-Has'amî, babasından rivayet etmiştir, Bu Hadis, Ahmed ibn Hanbel'in Müsnedinde (18957 numarada kayıtlı olduğu gibi: 1/791; ) ,Taberanî de hadisi el-Mu'cemu'l-Kebîrinde: 2/38 Bişr el-Ğanevî'den rivayet eder. Kitabu'l-fiten ve'l-Melâhim: 4/468)

İbn Hanbel'in oğlu Abdullah, babasından, o da Abdullah b Muham­med'den, o da Zeyd b el-Hubab'dan, o da Velîd b Muğîre el-Maafirî'den, o da Abdullah b Bişr el-Has'amîden rivayet etmiş. Has'amî, babası Bişr Has'amî'nin, Peygamber'in şöyle buyurduğunu işittiğini söylemiş: لَتُفْتَحَنَّ الْقُسْطَنْطِينِيَّةُ، فَلَنِعْمَ الْأَمِيرُ أَمِيرُهَا، وَلَنِعْمَ الْجَيْشُ ذَلِكَ الْجَيْشُ ": İstanbul elbet fetholunacaktır; onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir!" devamla demiş ki: Mesleme b Habib beni çağırdı, bu hadisi sordu. Ben de söyledim. Bunun üzerine o da Kostantîniyye seferine katıldı.

Şamlı olan Bişr b Rebîa el-Has'amî'nin, bir miktar sahabîliği vardır. Hadisin ikinci ravisi Abdullah b Bişr el-Has'amî meçhul bir kişi oldu­ğundan hadis, sened bakımından zayıftır. Ayrıca hadisin tek ravisi olan Velîd b Muğîre'yi de İbn Hibban dışında güvenilir bulan yoktur. Üçüncü ravi Zeyd bel-Hubab'ın da isim ve nesebinde kuşku vardır.

Ebu Nuaym da bu hadisi Abdullah ibn Muhammed ibn Ebî Şeybe yoluyla yine bu senetle çıkarmıştır No. 1155. Keza Buharî, et-Tarîhu'l-Kebîr'inde, 2/81; ve Sağî­r'inde 2/306; Abda ibn Abdullah el-Huzâî vası­tasıyla Zeyd b el-Hubab'dan almıştır, Abdullah b Bişr'i, Ubeydullah ibn Bişr el-Ğanevî ismiyle zikretmiştir; Bezzar Zevaid'de, Ebu Nuaym Ma'rifatu's-Sahabe'de 1155; Muhammed bel-Alâ yoluyla Zeyd bel-Hubab'dan çıkar­mış, ancak Ebu Nuaym Abdullah b Bişr'i, Ubeyd ibn Bişr el-Ğanevî olarak zikreder. Yani Hadisçilerden kimi ikinci ravi Abdullah'ı Ubeydullah, kimi sadece Ubeyd, olarak zikretmektedir.

(devamı yarın..)