FURKAN SURESİNİN 63-77'NCÜ ÂYETLERİ (2)
Pazartesi, 02 Şubat 2015 00:00

FURKAN SURESİNİN 63-77'NCÜ ÂYETLERİ (2)

(...dünden devam)

Furkan Suresinin 63-74'ncü âyetlerinde mü'minlerin vasıfları, güzel huyları anlatılıyor. Rahman'ın kulları, yeryüzünde böbürlenerek değil, vakar ve tevâzu ile yürürler; kötü huylu, inkârcı insanlar kendilerine münasebetsiz şeyler söyledikleri zaman onlarla bir olmaz, sadece: "Selâm" deyip geçerler. Gecelerini Rablerine ibâdetle geçirir, kendilerini cehennem azâbından korumasını O'ndan niyaz ederler. Hareketleri ölçülüdür, harcamaları dengelidir. İsraf ve cimrilikten sakınır, ölçülü harcarlar. Allah'tan başkasına tapmazlar, Allah'ın yasakladığı cana kıymazlar, zinâ etmezler.

Burada Allah'a ortak koşma, adam öldürme ve zinâ etme gibi üç büyük günâh zikredilince hemen, araya bu suçların ağırlığını belirten iki parantez cümlesi girmektedir: 68-71 nci âyetlerde şirk koşan, adam öldüren, zinâ eden kimselerin kat kat azâba çarpılacakları ve sürekli zillet içinde kalacakları, ancak çok bağışlayan, merhametli Allah'ın, günahlarından dönen, inanıp iyi işler yapan kimselerin kötülüklerini iyiliklere çevireceği belirtiliyor. Burada dikkat edilmesi gereken bir incelik vardır: 68-69'ncu âyetlerde üç büyük günâhı yapan kimseye, azâbın katlanacağı, yani iki kat azâbedileceği belirtilmişti. 70-71 nci âyetlerde de tevbe edip inanan ve uslanan kimselerin affedilecekleri, Allah katında makbul olacakları, yine iki kez vurgulanmaktadır. Âyetler arasında, her bakımdan mükemmel bir simetri ve uyum vardır!

Sonra tekrar mü'minlerin güzel huyları anlatılıyor:

Onlar iftirâ, yalan sözlerin konuşulduğu yerde durmazlar, öyle işlere katılmazlar, boş laflar konuşanların yanından ağır başlılıkla geçerler. Allah'ın âyetlerini duyunca onlara karşı ilgi ve saygı gösterirler. Rablerinden, kendilerine temiz, salih eşler ve çocuklar vermesini, kendilerini günâhlardan korunanlara önder yapmasını dilerler.

75-76'ncı âyetlerde bu nitelikleri taşıyan kimselere, sabırlarından dolayı içinde melekler tarafından tahiyye ve selâm ile (sağlık ve esenlik dilekleriyle) karşılanacakları, yüksek konutlarla ödüllendirilecekleri, oturmağa değer o güzel yerlerde sürekli kalacakları belirtiliyor.

77'nci âyette de ibâdet ve duâsı olmayan insanın, Allah indinde bir değeri olmadığı, bu gerçeği yalanlayanlara azâbın gerekli olacağı vurgulanıyor.

Mekke'deki ilk Müslümanların yüksek ahlâk ve meziyetlerini anlatan bu âyetler içinde 68-70 nci âyetlerin Medine'de indiği rivayet edilir. Fakat âyetler, konuya son derece bağlıdır. Bundan dolayı Muhammed İzzet Derveze, bu rivayeti şüpheli görmektedir. Taberî'deki bir rivayete göre 68-69 ncu âyetler indiği zaman müşrikler: "Muhammed'le beraber olanlar, bizim dinimizde bulundukları zaman bunların hepsini yaparlardı" demişler, bunun üzerine 70-71 nci âyetler inmiş. Evvelâ bu rivayetin doğruluğu da şüphelidir. Çünkü müşriklerde de zinâ, haksız yere adam öldürme yasak idi ve toplum böyle şeyleri hoş karşılamazdı. Şayet bu söz doğru ise, 68-69 ncu âyetlerin Mekke'de indiğini gösterir. Sonra bu âyetlerin ayrı ayrı olaylar üzerine değil de hep bir arada inmiş olması daha kuvvetlidir.

Günâhların, iyiliklere çevrilmesi iki anlama gelir: Daha önce günah işler yapan kimseler, dönüp sevap işlemeğe başlarlar. Kötü olan halleri ve işleri iyiye döner. Halleri düzelir. Eskiden kötü iken iyi insan oluverirler. Yahut Allah, tevbe edenlerin, eskiden işledikleri günâhları sevaba döndürür, iyi iş yapmışlar gibi onlara sevâp verir.

(devamı yarın..)