01.08.2011 - Beş vakit namaz İranlıların mı sokuşturması? *** Hocam, siz haklısınız *** Son vahiy hangi surede?
Pazar, 31 Temmuz 2011 18:40

Beş vakit namaz İranlıların mı sokuşturması?

Sayın Hocam, İslamiyet öncesi İranlılar " Zerdüşt" dinine inanır ve adına GÂH dedikleri 5 vakit ibadet'in 15 yaşından itibaren de farz olduğuna inanırlardı.

Mesela: Güneş doğarken HAVANİ GÂHÎ, Öğlen vakti: RAPİTHWİNA GÂHÎ, İkindi vakti: UZAYERİNE GÂHÎ, Akşam vakti: AWİSRUTHRİMA GÂHÎ Yatsı vaktine: UŞAHİNA GÂHÎ, ayrıca bunlarda Abdest geleneği veya inancı da vardı.

Bilindiği gibi bugün dahi İran'da 200 bin civarında ve Hindistan'da 400 bin olduğu tahmin edilen bu dine mensup insanların ibadetlerini devam ettirdikleri bilinmektedir.

Kur’ân'da Sabah ve Akşam olmak üzere iki vakit namazın farz olduğunu ve gece namazının ise farz olup olmadığı konusunda görüş ayrılığı günümüze de devam etmektedir

İslam'da farz olarak benimsenen ve Kur’ân dışı 5 vakit namazın özellikle İslam Ordularının İran’ı fethedişinden sonra Müslüman olan İranlıların dedelerinden kalma 5 vakit namazı yaygınlaştırması ve Peygamber Efendimizin, inanan'ları mobilize etmek yani onları tembel tembel uyumaktan kurtarmak için ara sıra camaatle kıldığı bu 5 vakit namazı, bir türlü bahane ederek farz olduğunu ileri sürenler, aslında Zerdüşti dini inancından, İranlıların da tıpkı Araplarda olduğu gibi dedelerinin inançlarını bir yerde devam ettirdikleri görüşü size göre doğru mudur? Bizleri aydınlatmanızı rica eder Sağlıklar dileriz. Muzaffer Erdoğan

Cevap: Kardeşim İran Hz. Ömer zamanında fethedildi. Emeviler döneminde de İran içlerine doğru Türk illerine kadar gidildi. Türk illeri fethedildi. İran’ın baştanbaşa fethi bir anda olmuş bitmiş bir iş değildir. Peygamberimizin beş vakit namaz kıldığı ve kıldırdığı hakkındaki hadis rivayetlerini İranlılar değil, öz be öz Araplar, Mekkeliler, Medineliler, belki de İran'ı hiç görmeyenler, hiç Farsça bilmeyenler tevatür yoluyla aktarmış, kitaplara geçirilmiştir. O zaman bütün İslâm tarihini yok sayacağız, hepsini İranlılara mal edeceğiz. Madem öyle İranlılar niçin Araplarla sürtüştüler, kendilerine Şuubiyye dendi? Böylece kendilerine övünç payı çıkardılar? Ve onları hiç sevmeyen Araplar niçin bu beş vakti benimsediler, kıldılar? Hz. Ali Kûfe'de yaşadı ömrünün sonunu. Onun beş vakti cemaatle kıldırdığı tevatüren sabittir. Yoksa Ali diye bir kimse yok mu? Yoksa Ali de İranlıların etkisiyle mi beş vakit kıldı? Çocukların dahi güleceği şeyleri soruyorsunuz. Pes doğrusu!

 

Hocam, siz haklısınız

Merhaba Süleyman Hocam, insanlar en temel İslami bilinç ve Kur’ân bilgisinden yoksunlar. Herkesin bilgisi -ki o da %90 duyumdur, okuma ürünü değil- en doğru…

Ama bir de okumuş olup da en temel ahlaki bilgiden yoksun olanlar var. Kimileri bunlara da "eğitim şart" yanıtını veriyor ama ben katılmıyorum. Daha doğrusu "eğitim" derken kastedilenin ne olduğunun netleştirilmesi lazım. Eğer insanı fizik, kimya, biyoloji hatta matematik ve onlardan türeyen mühendislik, doktorluk, avukatlık bilgisi "iyi ve kamil" insan yapsaydı bugün Batı ülkelerinde suç oranının bizden düşük olması ve mesela Fransa'da, Almanya'da yapılan anketlerin sonucu olarak insanların "mutluluk" katsayılarının bizden yüksek olması gerekirdi. Oysa ki bu halimizle bile ortalama olarak onlardan daha mutlu bir nüfusa sahipmişiz. Ortalamayı yükselten, "kanaat en büyük zenginliktir" diyenler hala mevcut demek ki. Saygılarımla, Görkem Ateş

Cevap: Tamamen haklısınız Görkem Bey. Eğitim şart ama yeterli değil, doğruya, güzele, iyi ahlaka, sevecenliğe yönlendirmek, alıştırmak gerek. Çocuk, eğer sevgi ortamında yetişirse çevresine sevgi aşılar. Ama kaba ortamda yetişirse -dini de olsa fark etmez- kaba olur. Oysa İslâm Peygamber'i, Kur'ân'ın anlatımına göre en zarif, en kibar, en sevecen insandır.

 

Son vahiy hangi surede?

Sayın hocam, son vahiy hangi surenin hangi ayetindedir? Saygılarımla Esin

Cevap: Bu konuda görüş ayrılıkları vardır ama genelde Bakara Suresinin 281. âyetinin son inen vahiy olduğu kabul edilir: "Şu günden sakının ki, o gün Allah’a döndürüleceksiniz, sonra herkese kazandığı tastamam verilecek ve onlara haksızlık edilmeyecektir."

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ