HZ. PEYGAMBER’E VE ASHABINA İFTİRA *** PEYGAMBERİMİZ ÖLECEĞİNİ BİLİYOR MUYDU?
Cuma, 14 Mart 2014 00:00

HZ. PEYGAMBER’E VE ASHABINA İFTİRA

Sayın hocam Cübbeli Ahmet hocanın şöyle bir konuşması var. Güya Peygamber Efendimiz idrarını bir kaba yapmış, onu eşlerinden birine vermiş dökmesi için; ama eşi de onu içmiş. Peygamberimiz de kızmış ama sonra “benden bir parça var sende, cehennem sana haram oldu” demiş. Ve bir gün de kan aldırmış, kanı sahabesinden birine vermiş dökmesi için. Sahabe de kanı içmiş. Ona da aynısını söylemiş. Ben buna kat’i surette inanmıyorum. Peygamberimizi neden rahmetiyle, şefkatiyle veyahut da sevgisiyle yüceltmeye çalışmıyorlar da böyle uyduruk kaydırık şeylere başvuruyor bu insanlar? Bizi aydınlatırsanız sevinirim; şimdiden sağ olun esselâmü aleyküm ...

Cevap: Siz böyle uydurmaları, Peygamber'e ve eşlerine iftira ve yalanları bana niçin yazıyorsunuz? Halk bu tür yalanları duymaya susamıştır. Allah'tan korkan ve Peygamber'e iftiranın sorumluluğunu bilen insan böyle uydurma rivayetleri aktarmaz. Çünkü Peygamberimiz: "Bile bile bir yalanı bana dayandıran kişi, cehennemdeki yerine hazırlansın!" buyurmuştur. Sidik necistir, pistir. Güya Peygamber'in sidiğini içen ondan bir parça taşıyormuş. Bu nasıl bir yalandır! Sidik besin değildir ki, hiçbir besleyici yanı da yoktur. Vücuttan atılan üredir. O vücutta kalır mı ki içende bir parça olarak yerleşip kalsın? Zaten üre bedende kalsa insanı zehirler. Hâsılı ne diyebiliriz, herkes sözünün ve eyleminin karşılığını ya burada ya da öteki âlemde bulur.

 


 

PEYGAMBERİMİZ ÖLECEĞİNİ BİLİYOR MUYDU?

Sayın Hocam, Peygamberimizin Veda Hutbesi var. Allah, ölümün zamanını kimseye bildirmemiş, buna rağmen Peygamberimiz öleceğini biliyor muydu da hutbede bunu açıkladı? Yoksa ölümcül bir hastalığı mı vardı? Saygılarımla...

Cevap: Bir kere yüce Allah genelde ölüm vaktini gizlemiştir ama bazı sevgili kullarına bunu bildirir. Hz. Peygamber Veda haccı sırasında İslâm'ı tebliğ etmiş, misyonunu tamamlamıştı. Son surelerden olan Maide Suresinde de: "Bugün sizin için dininizi ikmal ettim, size olan nimetimi tamamladım ve sizin için İslâm'a razı oldum." buyurmuştur. Bu da artık Peygamber'in misyonunu tamamladığını gösterir. Yine son surelerden olan Nasr (iniş tarihi bakımından 114. sure) Suresi de Allah'ın yardımıyla insanların akın akın İslâm'a girmekte olduğunu bildirmektedir. Abdullah ibn Abbas bu surenin, Peygamber'in ecelinin yaklaştığına işaret olduğunu söylemiştir. Veda haccı sırasında artık Peygamber, sağlık durumunun zayıfladığını hissediyordu. Nitekim ondan sonra ancak üç ay kadar yaşamıştır.

Ayrıca Peygamber Aleyhisselâm o konuşmasında falan zamanda öleceğini söylemiyor, kesin zaman belirtmiyor, "Belki bu mevkide bir daha oradaki cemaatle buluşamayacağını" ifade ediyor. Bu da onun ömrünün sona ermek üzere olduğunu hissettiğini gösterir. Bu, ölüm vaktini tam bilmek değil, ecelinin yaklaştığını tahmin etmek, sezmek demektir.

Birçok insan ömrünün son zamanlarında bu his içinde olur. Rûhu'l-beyan adlı Tefsirin sahibi İsmail Hakkı Hazretleri de ölüm zamanını bir manzumesinde belirtmiştir. Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî de Şam'da vebadan ölen küçük oğlunun mezarını kazanlara, oğlunun mezarı yanında kendisine de bir mezar kazmalarını emretmiştir. Gerçekten birkaç gün sonra o da vebadan ölmüştür. Bu, Allah'ın, bazı ermiş kullarına lütuf ve ilhamıyla olmaktadır. İstisnalar kaideyi bozmaz.