İNKÂR İÇİN KUTUPLARDA İBADET BAHANESİ
Çarşamba, 26 Şubat 2014 00:00

İNKÂR İÇİN KUTUPLARDA İBADET BAHANESİ

Hayırlı günler hocam benim sorum aslında en çok ateistlerin dillendirdiği bir soru. Daha önce bu konuda yazdıklarınızı da okudum ama gene de sormak istiyorum. Ben Allah kabul ederse Kur'ân'ı mealden okumaya çalışıyorum. Ve Kur'ân'ın bize her konuda yol gösterici olduğuna inanıyorum. Ama bu kutuplarda oruç tutma ve namaz kılma meselesi insanın beynini çok kurcalıyor. Günümüzde bu konuda bir sıkıntı yok. Hesaplamalarla çok kolaylıkla ibadetler yerine getirilir. Ama hocam Kur'ân tüm zamanlara gönderilmiş bir kitapsa eski dönemlerde Peygamberimiz döneminde kutuplardaki ibadetler nasıl yapılır, bunu da anlatması gerekmez mi? Ve ben inanıyorum ki bunu da açıklamıştır Kur'ân ama benim bilgim bunu anlamaya yetmiyor. Sizden ricam bu konu Kur'ân'da nasıl geçiyor? Bunu açıklarsanız çok sevinirim. Allah razı olsun...

Cevap: Siz nasıl anlamak istiyorsanız öyle anlayabilirsiniz. Kusur bulmak isteyen pekala her zaman kusur bulabilir. Ama iyi niyetle bakan kendisi gibi mükemmeli görür. Bunu belki yüz kez yazdım. Günün çok uzun sürdüğü yerlerde hesaplamaya göre namaz kılınır, ibadet yapılır, oruç tutulur diye. Ama Peygamberimiz neden kendi zamanında kutuplardaki insanlara göre hükümler koymadı diyorsunuz. Niçin koysun, o zaman değil, bugün bile kutuplarda pek insan yaşamaz. Kurallar istisnalara göre değil, çoğunluğa göre kurulur. İstisnalar için de ictihad kapısı açıktır. Hz. Peygamber'in uzun günlerde nasıl ibadet edileceği konusuna ışık tutan Hadisleri de vardır. Bu hadislere göre o tür yerlerde ve zamanlarda hesapla ibadet vakitleri belirlenir. Benim başka bir açıklamam yoktur. Ayrıca Kur'ân'da böyle ayrıntılara yer verilmez.

Âyet ne güzel söylüyor: "Dileyen inansın, dileyen inkâr etsin." Herkes kendi düşünce ve eylemiyle önümüzdeki hayatta yerini hazırlar. Cehennem de var, cennet de. Bunlar boş yere yaratılmadı ya. Herkes nasibinin bulunduğu yere gider. Bırakın ateistler ne düşünürlerse düşünsünler. Peygamber bile herkesi yola getirememiştir. Nasibi olan yola gelir. Hz. Ebubekir Peygamberimiz için "Senden daha güzel biri yoktur" derken Ebucehil: "Ey Muhammed, senden daha çirkin biri yoktur" demişti. Önyargı insanın sağduyusunu kapatır. Eğer bu itirazları yapanlar dünyada daha güzel bir din buluyorlarsa varsın o yola girsinler. Yok eğer her şeyi inkârı yeğliyorlarsa, eğer bu düşünce ile mutlu olacaklarsa haydi olsunlar. Biz Kur'ânımıza inanıyoruz ve Peygamberimize güveniyoruz.