HZ. İSA’YA VERİLEN KİTAP KUR’ÂN MI?

Hocam Selâmünaleyküm. Hz. İsa’nın yeryüzüne geri inmeyeceğini Kur’ân’dan delileri ile birlikte sizin açıklamalarınızdan ve başka hocalarımızın açıklamalarından anladım. Benim tek anlayamadığım, Âl-i İmran Suresi 45-48 arası âyetlerde ve Maide Suresi 110. âyette Hz. İsa’ya Hikmet, Tevrat, İncil’den önce bir de Kitap kelimesi geçiyor. Hz. İsa’nın ineceğini savunanlar buradaki kitaptan maksat Kur’ân'dır diyorlar ve başka âyetlerden "Sana Kitabı indiren O'dur" gibi benzer âyetler var, Peygamberimize hitaben.

Diyorlar ki Hz. İsa zamanında Kur’ân indirilmemişti. Hz. İsa’nın Kitabı yani Kur’ân’ı öğrenebilmesi için yeniden gelmesi ve Kur’ân’ı öğrenmesi gerekir ki âyetin hükmü anlaşılsın. İşte benim anlayamadığım tek yer burası. Bu âyetlerdeki Kitap nedir? Bazı meallerde bunu açıklama olarak parantez içinde yazı yazmayı diye çevirmişler, bazılarında direkt Kitap yazıyor. Sizin bu konudaki görüşlerinizi lütfen alabilir miyim Hocam? Teşekkür ederim...

Cevap: Size, İsa'ya verilen Kitabın Kur'ân olduğunu söyleyenler katmerli cahillerdir. Kur'ân İsâ'ya Kitabın verileceğini değil, verildiğini, yani verilme işinin geçmişte yaşamış olan İsâ zamanında tamamlandığını bildirmektedir. Eğer varsayılsa ki İsa kıyametten önce geldiği zaman kendisine Kitap (yani onların anlayışına göre Kur'ân) verilecekse bu eylem geçmiş zaman kipiyle değil, gelecek zaman kipiyle anlatılırdı.

Ayrıca Kitap Kur'ân değil, Hz. Mûsâ'ya verilmiş olan Tevrat'ın ilk beş kitabıdır. Kur'ân bunu kaç kez vurgulamıştır. "Biz Musa'ya Kitabı verdik!" Aslında Hz. Muhammed'e verilmiş olan Kur'ân (Okuma) da daha önce Musa'ya verilmiş olan Temel İlâhî Kitabın özüdür, kaymağıdır. Bütün peygamberlere verilen Kitabın orijini Allah'ın katındadır. "Va indehû Ummu'l-Kitâb: Ana Kitap O'nun katındadır" İşte yüce Allah, kendi katındaki o Kitaptan gerekli bilgileri Hz. Mûsây'a levhalar halinde vermiştir (Biz Musa için öğüt ve gerçekleri açıklamak üzere gerekli bilgileri Levhalara yazdık). (A'raf Suresi: 145)

Bir Yahudi olan Hz. İsa da Musa'ya verilmiş olan Kitabın bilgisini tahsil etmişti. İsa bir İsrail oğlu din bilgini olarak yetişti. Kendisi Musa Kitabını uygulamakla görevlendirildi. Ancak zamanla heyecanını kaybeden Temel Kitaba (Tevrat’a) zindelik vermek üzere İsa'ya İncil de verilmiştir. İncil, İsa'nın tahsil ettiği Temel Kitap bilgisi yanında dine tazelik veren yeni bir mesajdır.

Daha sonra, önce Arap kavmini, sonra bütün insanları aydınlatmak üzere Allah katındaki O Temel Kitap bilgileri Hz. Muhammed'e Kur'ân (Okuma) olarak vahyedilmiştir.

Şimdi size o cahilce sözleri söyleyen insanlar düşünmüyorlar mı ki eğer İsa Kur'ân'ı öğrenmek için yeniden dünyaya gelecekse o takdirde Musa niye gelmiyor, İbrahim niye gelmiyor, öteki peygamberler niçin gelip de Kur'ân'ı öğrenmiyorlar? Bu tür savların ipe sapa gelir tarafı olmadığı gibi Kur'ân ile de en ufak bir ilgisi yoktur. Kur'ân gerçeği öğrenmek için bağnaz cahillere değil, Ehl-i Zikr'e yani bilenlere sormayı emretmektedir: "Fes'elû ehlez-Zikri in kuntum lâ ta'lemûn: Bilmiyorsanız bilenlere sorunuz!” (Nahl: 43) buyurmaktadır.