HÜSN-İ ZAN İBADETTİR

Hocam özellikle iş hayatında insanlar menfaatleri sebebiyle çok fazla kötülük yapıp art niyetli davranışlarla, dedikodu yapıp yalan söyleyebiliyor ve ikiyüzlülük yapıyor insanların ekmekleri ile oynuyor ve bunu da profesyonellik olarak görüyorlar. Zamanla herkesi potansiyel tehlike olarak görmeye ve iyi niyetinizi kaybetmeye başlıyorsunuz. Ben bu insanlarla doğal ilişki kurmakta sıkıntı çekiyorum, beynim sürekli “güvenme!” sinyali veriyor. Bu da herkese gardını almana sebep oluyor ama maalesef bunlarla aynı yerde çalışmak zorundasınız. Bunlarla iç içe olup nefret duyduğumuz halde ikiyüzlülük yaparak gülümsemek zorunda kalmamız beni çok üzüyor...

Cevap: Cüneyd-i Bağdadi Hazretleri der ki: Bilge kişi güneş gibidir. Baktığı yerde karanlık bırakmaz. Siz düşüncelerinizi düzeltir, herkese güzel zanda bulunursanız, zannınızda yanılsanız bile sevap alırsınız. Çünkü Kur'ân Hucurat Suresinde zandan çok sakınmayı emretmekte ve zannın bir kısmının günah olduğunu vurgulamaktadır.

Peygamberimiz de "Husnuzzanni min husnil-ibadet: Güzel zan beslemek, güzel ibadettendir" buyurmuşlardır.

Bir şair de:

Sakın su-i zannetme ibâde

Ki Husnuzzanni min husnil-ibade demiştir.

Sakın Allah’ın kullarına karşı kötü zan besleme. Çünkü güzel zan beslemek, güzel düşünmek güzel ibadetten sayılır.

NAMAZ HANGİ HALLERDE KESİLEBİLİR?

Hocam selâmlar, birkaç gün önce kız kardeşimin evinde, yeni doğmuş yeğenimin odasında öğle namazını kılarken şöyle bir olay gerçekleşti:

Ev ahalisi bebeğin altını ve kıyafetlerini değiştirmeye başlamışlardı diğer odada, ben de aynı zamanda bebeğin odasında öğle namazını kılmaya başladım. Evdekiler bir yandan "bebek üşümesin, hemen kıyafetlerini getirin giydirelim" diğer yandan da "dayısı namaz kılıyor, odaya giremeyiz" diyorlardı. Ben de henüz ilk rekâtta idim ve bebeği düşünerek namazı bozdum ve bebeğin eşyalarını almalarını söyledim. Bana "namaz hiç bozulur mu?" dediler, ben de "bebek üşümesin zaten ilk rekâtta idim" dedim. Benim davranışım doğru mudur? Namaz hangi hallerde bozulur?

Saygılarımla...

Cevap: Evvela siz namaz kılarken bebekle ilgilenenlerin, sizin bulunduğunuz odaya girilmeyeceğini söylemeleri yanlıştır. Onların odaya girip bebeğin giysilerini almalarında ne sakınca var ki böyle söylemişler? Anlayamadım. Sizin davranışınız ise, doğrudur. Çocuğun üşümemesi için böyle yapmanız yerindedir. Aslında hiç konuşmadan bebeğin giysilerini alıp verdikten sonra namazınıza bıraktığınız yerden devam etmeniz de mümkün idi.

Namazın herhangi bir rek’atında abdesti bozulan kişi, usulüne göre gidip, abdest alır, tekrar gelip kılmakta olduğu rek'atten devam edip namazını tamamlar. Buna namaz üzerine bina denilir.

Rükû' veya secde halinde kendisinden hades vâki olan yani abdesti bozulan kimse, namazı tamamlamak niyetiyle değil, abdest almak niyetiyle başını kaldırır, en yakın yerde abdestini tazeleyip döner, namazı kaldığı yerden tamamlar.

Namazı Kesmeyi veya Vaktinden Geri Bırakmayı Vâcib ve Caiz Kılan Sebepler:

Bir zâlimin yahut bir hayvanın saldırısına uğrayan veya suya düşmek, boğulmak, yanmak gibi tehlikeli bir halde bulunup yardım isteyenin imdadına yetişmek için namazı kesmek vâcib(gerekli)dir.

Böyle tehlikeli durum yoksa sırf ana babasından birinin çağırmasıyla namaz yarıda bırakılmaz. Ama bu, farz namazlar içindir. Nafilelerde ise ana babası kendisinin namazda olduğunu bildikleri halde çağırırlarsa cevap vermez, fakat namazda olduğunu bilmeyerek çağırırlarsa namazı yarıda bırakıp onlara cevap verir.
(Bkz. Süleyman Ateş, Yeni İslam İlmihali)