BUNALIMDAN ÇIKIŞIN TEK YOLU ALLAH’A YÖNELMEKTİR
Cuma, 29 Kasım 2013 00:00

BUNALIMDAN ÇIKIŞIN TEK YOLU ALLAH’A YÖNELMEKTİR

Hocam hayata katlanamıyorum. Sürekli bir yarış içindeyiz. Okul sınav hayat sınav herşey sınav. Çok boş ve cahilim ne sosyal hayata dair ne kitaplara ne müziğe ne tarihe ne de tıp okuduğum halde tıbba dair birşey bilmiyorum. Hani dinimi de bilmiyorum. Eksiklerimin farkındayım ama içimde gayret ve istek de yok. Sürekli bir gelecek endişesi. İnsanlardan uzaklaşıp yalnız başıma yaşama isteği var içimde. Sorumu bile toparlayamadım. Çünkü kafam da bu soru kadar karışık. Ot gelip ot gitmek istemiyorum... ama hiç bir şeye iştiyakım yok... İşte artık bunları düşünmek yerine Allahtan ölümü istiyorum. Kendimi biliyorum çünkü bu yaşıma kadar bu halde geldiysem bu saatten sonra düzeleceğime bilmiyorum dediğim şeyleri öğreneceğime inanmıyorum. Hiç kimseyle konuşacak bir ortak konum yok. Evlenmeyi dahi düşünmüyorum yalnız kalmak istiyorum diyorum. Düşünsenize evlensem ne eşimle konuşacak birşeyim çocuğum olsa çocuklarıma öğretecek bir bilgim var... Onun harici hani bir hadis var. Bir haksızlık görürseniz önce elinizle imkânınız yoksa dilinizle düzeltin ona da imkânınız yoksa buğzedin bu ise imanın en alt noktasıdır diye. İşte içimde bu kadar zulüm gören müslümanlara karşı da birşey yok. Üzülemiyorum birşey hissedemiyorum. Kısacası anlayacağınız iman edememişim ve esfeli safilinin en alt noktasındayım...

Cevap: Sevgili genç, bir hadisi şerif vardır: "Kadere inanan, üzüntüden kurtulur."Bizim hayatımızın ana çizgilerinin ezelden belirlenmiş olduğunu düşün. Tabii bize göre ezelden. Ama Allah'a göre zaman yok. Şimdi ile ezel bir. Allah'ın bilgisi değişmez. Öyle ise bizim başımıza gelen olaylar, bizim ruhen olgunlaşmamız için çizilmiştir. Zorumuza giden olayların, bizim deneyim kazanıp olgunlaşmamızda payı vardır. Allah ne yaparsa hep yerindedir, güzeldir. Çok sıkıldığınız zaman "La havle velâ kuvvete illa billahil aliyyil azim" diye çok zikredin. Hiç ümitsizliğe düşmeyin. Çünkü Kur'ân'a göre Allah'ın rahmetinden ancak inançsızlar ümit keserler.

Kaderin dışında kalan hiçbir şey yoktur. Kader, Allah'ın bilgisinden ibarettir. Kaderin iki yönü var. Küllî iradeye bağlı yönü, bunda insanın rolü yoktur. Cüz'i iradeye bağlı yönü. Kaderin bu yönü insanın seçimine bağlıdır. İnsan aklıyla neyi seçerse o olur. Yaratan yine Allah ama seçim insandan olduğu için insan sorumludur.

Evlâdım Allah'a yönel. Her sabah kalkınca düşüne düşüne Kur'ân Meâli oku. Bir sayfa, iki sayfa. Mesneviyi oku, Yunus'u oku. Açık havaya çık, göğe bak, yıldızları düşün. Ağaçları, çiçekleri, ırmakları, denizdeki balıkları, gökteki kuşları düşün. Sonsuz Evreni düşünün. Bu sayısız uzay, bu ince hesaplı varlıklar, bu hücreler, bu beyin, akıl, hücre bilinci! Her varlığın arkasında o Hayy-ü Kayyûm’un kurreti haykırır.

İmam Gazâlî’nin dediği gibi “Evrende, var olandan daha mükemmeli yoktur.” Tanrı herşeyi en mükemmel biçimde yaratmıştır. Her şeyde O’nun sonsuz kudreti ve sanatı vardır. O’nun sadece bir ağaç yaprağındaki ince sanat ve hikmetini düşünürsen gönlün huzura kavuşur. Kur'ân, ancak Allah'ı anmakla gönüllerin huzura ereceğini vurgulamaktadır.

Bu varlıklar ve dünya varlıklarının zübdesi insan boş yere yaratılmadı. Ruhumuzun olgunlaşması için dünyaya getirildik. Beden, ruhun olgunlaşması için verilmiş bir araçtır. Başımıza gelen olaylar, deneyimlerimiz ruhumuzun olgunlaşmasına yardım eder. Çektiğimiz sıkıntılar, ruhumuzu olgunlaştırıp yüceltir.

Sevgili okuruma gönül huzuru vermesini, kendisini manevi sıkıntılarından kurtarmasını yüce Allah'tan dilerim.

İbrahim Hakkı ne güzel söylemiş:

Hak şerleri hayreyler
Zannetme ki gayreyler
Ârif anı seyreyler       
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Sen adli zulüm sanma
Teslîm ol oda yanma
Sabret sakın ûsanma  
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler

Déme şu niçün şöyle
Yérincedir ol öyle     
Bak sónuna sabreyle 
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler