KÜFR SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMI NEDİR? (1)
Pazartesi, 04 Kasım 2013 00:00

KÜFR SÖZCÜĞÜNÜN ANLAMI NEDİR? (1)

Merhaba kıymetli Hocam, sözü uzatmadan konuya giriyorum. Biraz önce, sizin değerli tefsir kitabınızda Kâfirun Suresini incelerken çok ilginç iki nokta fark ettim ve işin içinden bir türlü çıkamadım. Mecburi olarak sizin yardımınıza ihtiyaç duydum.

“Kâfirun” kelime anlami: “nankörler” demek mi yoksa “Kâfirler” demek mi? İngilizce Kur`ân çevirilerini de inceledim ve orada da ilginçtir, “disbelievers”-“unbelievers”- “infidels” kelimelerini kullanmışlar. Sadece 2 kişi bu kelimelere daha farklı yorum yapmış.

Yusuf Ali: “Say: O ye that reject Faith!” ve Wahiduddin Khan: “Say, ‘You who deny the Truth,”   diye çevirerek daha farklı bir yorumla değerlendirmişler âyeti.

2- “Ben sizin yaptığınız ibadeti yapmam” âyeti ile başlayan bir “ibadeti” kelimesi var ki zaten tefsirinizde de açıklamışsınız bunu. Kafamı kurcalayan şu oluyor, “tapmak” kelimesi yanlış mı olur bu durumda? Hocam İngilizce Kur`an meallerine de baktım orada da farklılıklar var. Hemen hemen hepsi “I do not worship” diye âyetleri çevirirken sadece bir kişi sizin gibi farklı bir bakış açıısıyla değişik bir çeviri yapmış. Shakir: “I do not serve that which you serve,” diye âyeti çevirirken diğerlerinin aksine “Serve” kelimesini kullanmış.

Worship: (fiil) tapmak, ibadet etmek; tapınmak   (isim) ibadet, tapma; tapınma

e: 1-hizmet etmek, 2-yardım etmek, 3-üye olmak anlamlarını taşıyor elimdeki sözlükte, sanırım ``Serve`` kelimesi “Kulluk etmek” anlamında da kullanılabiliyor. Her ne kadar Collins açıklamalı sözlüğüme de baksam “Kulluk etmek” anlamı bu kelime için geçmiyor.

Hocam, işin kibarcası, sizin yardımınıza ihtiyacım var. İnanın takıldım bu konuda. Eğer bana yardımcı olursanız çok mutlu olurum.

Değerli vaktinizden bana zaman ayırabilmeniz umudu ile. Saygılarımla...

Cevap: Berk Bey, Arapçada küfür, bir şeyin üstünü örtmek, yapılan iyiliği görmemek, kadir kıymet bilmemek anlamına gelir. Küfr'ün asıl temel anlamı örtmek olduğu için ektiği tohumu toprakla örten çiftçiye de kâfir denilir. Temel anlamı bu olmakla beraber küfür, inanmayan, Peygamber’in tebliğ ettiği gerçeği kabul etmeyen anlamına da gelir. Küfür Kur'ân'da yerine göre hem nankörlük, hem inanmayan anlamında kullanılmıştır. Ama müşriklere hitabeden âyetlerde genellikle temel anlamı ön plandadır. Hele Kâfirun Suresinde kasıt temel anlamdır. Çünkü Kur'ân'ın hitabettiği müşrik toplum, din tanımaz, Allah tanımaz insanlar değillerdi. Onlar Allah'ı tanır, Allah için hac yapar, namaz kılar, hatta oruç tutar, kurban keserlerdi. Peki, öyle ise Kur'ân niçin onları kınıyor, niçin onlara "nankörler!" diye hitabediyor? Çünkü ibadet sadece yaratan, rızık veren, evrenin yaratıcısı ve yöneticisi Allah'ın hakkıdır. Allah ile kul arasında bir aracı tanrı yoktur. İşte müşriklerin temel hatası, affedilmeyecek günahları, Allah'ın hakkı olan ibadete, Allah'tan başka birtakım sanal tanrıları ortak yapmaları, o sanal tanrıları Allah ile kendileri arasında aracı kabul etmeleriydi. Kendilerini yaratan, besleyen sadece Allah idi, Araplar buna inanıyorlardı. Bunu bildikleri halde O'ndan başkasına tapmanın, Allah'ın hakkı olan ibadeti Allah ile uydurma tanrılar arasında paylaştırmanın ne anlamı vardı? Bu husus, Kur'ân'ın hemen her suresinde vurgulanır. Bundan dolayı Kâfirûn Suresinde "Eyyuhal-kâfirûn" hitabını "Ey inançsızlar, ey kâfirler" diye çevirmek bence yanlıştır. Çünkü Allah'ı tanıyan, onun için ibadet de yapan insanlara "İnançsızlar!" denmez. Şimdi 12 Ciltlik "Yüce Kur'ân'ın Çağdaş Tefsîri" adlı eserimden Surenin tefsirinden bazı alıntılar yapacağım. Sanırım bu yazdıklarımızı okursanız, aradığınız yanıtı bulursunuz.

 

(devamı yarın..)