HARAM OLAN ETLER (3)
Cumartesi, 12 Ekim 2013 00:00

HARAM OLAN ETLER (3)

(...dünden devam)

İşte gerek müşriklerin, gerek Yahûdî yorumcularının çoğalttıkları bütün harâmlar kaldırılmış ve âyetlerde belirtilen dört çeşit hayvan eti dışında bütün etlerin helâl olduğu vurgulanmıştır.Yüce Allah, insanların eliyle dinlere sokulan aşırılıkları kaldırmak, insanları orijinal tevhîd yasalarına iletmek üzere gönderdiği Elçisini: Onlara güzel şeyleri helâl, çirkin şeyleri harâm kılar. Üstlerine binen yükleri, kendilerini bağlayan (bâtıl inançlardan oluşmuş) zincirleri kaldırıp atar.” (A‘râf: 157) şeklinde nitelendirmektedir.

Hz. Peygamber (s.a.v.), yağ, peynir ve yaban eşeğinin helâl olup olmadığı sorusunu şöyle yanıtlamıştır: “Helâl, Allah'ın Kitâbında helâl kıldığı şeyler; harâm da Allah'ın Kitâbında harâm kıldığı şeylerdir. Allah'ın, Kitâbında bildirmediği şeyler affettiklerindendir. Kendinizi zorlamayınız.” (Tirmizî, At’ime: 60). Dine haramlar sokan kişinin, büyük suç işlemiş olacağını da vurgulamıştır: “Müslümanların içinde, suçu en büyük olan, bir helâlin harâm kılınmasına sebebolandır!” (Buhârî, İ'tisâm: 3; Müslim, Fedâil: 132-133).İbn Abbâs: "Câhiliyye halkı, bazı şeyleri yer, bazılarını yemezlerdi. Allah, Peygamberini gönderip helâl ve harâm kıldığı şeyleri açıkladı. Allah'ın helâl kıldığı şeyler helâl, harâm kıldığı şeyler de harâmdır" demiş ve 145’nci âyeti okumuştur (Et-Tâc: 3/92-93). En‘âm 145’nci âyet Mekke'de inmiştir. Yine Mekke'de inmiş olan Nahl Suresi’nin: “Allah size ölüyü, kanı, domuz etini ve Allah'tan başkasının adı anılarak kesilen (hayvanlar)ı harâm kıldı. Kim mecbur kalırsa (başkasının hakkına) saldırmadan, sınırı da aşmadan (bunlardan) yiyebilir. Şüphesiz Allah, bağışlayan esirgeyendir.” (Nahl: 115) âyetinde de yine ancak bu dört tür etin harâm olduğu, bunun dışında harâm olmadığı, kendi vehimleriyle helâl ve harâm hükümleri koyanların, Allah'a yalan uydurdukları; Allah’ın yasaklamadığı bir şeyi harâm diyerek din hükmü yapmak suretiyle Allah'a iftirâ edenlerin aslâ iflâh olmayacakları vurgulanmaktadır.

Medine döneminin ilk yıllarında inen Bakara Suresi’nde de yine: "Allah size leş, kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesileni harâm kıldı. Ama kim mecbur kalırsa, (başkasına) saldırmadan ve sınırı aşmadan (bunlardan) yemesinde bir günah yoktur. Muhakkak ki Allah çok bağışlayandır, çok esirgeyendir." (Bakara: 173) âyetinde ve Medine döneminin son zamanlarında inen Mâide Suresi’nde de yine sadece bu dört et türünün harâm olduğu, bunun dışında harâm et bulunmadığı belirtilmiş ve bu husus, إنَّمَا: ancak" hasr edâtiyle pekiştirilmiştir. Yani ancak bu sayılanlar harâmdır, başka harâm yoktur, demektir. Medine döneminin sonlarında inen: “1- Ey inananlar akidleri yerine getirin. Size (harâm oldukları) okunacak olanların dışında kalan hayvanlar sizin için helâl kılınmıştır. Yalnız ihramda iken avı helâl saymamanız şartıyla. Allah, istediği hükmü verir....3- Leş, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlananlar ve boğulmuş, (tahta veya taşla) vurul(arak öldürül)müş, yukarıdan düşmüş, boynuzlanmış ve canavar parçalayarak ölmüş olan havyanlar –henüz canları çıkmadan kestikleriniz hariç– dikili taşlar (putlar) üzerinde boğazlanan hayvanlar ve fal oklarıyla kısmet (şans) aramanız size harâm kılındı. Bunlar fısktır (insanı yoldan çıkaran murdar). Bugün artık inkâr edenler, sizin dininiz(i yok etmek)den umudu kesmişlerdir. Onlardan korkmayın, benden korkun! Bugün sizin için dininizi olgunlaştırdım, size nimetimi tamamladım ve size din olarak İslam'a razı oldum. Kim açlıktan daralır, günaha istekle yönelmeden bunlardan yemek zorunda kalırsa ona günah yoktur. Çünkü Allah bağışlayan, esirgeyendir. 4- Sana, kendilerine neyin helâl kılındığını soruyorlar. De ki: "Size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Allah'ın size öğrettiğinden öğreterek yetiştirdiğiniz avcı hayvanların, sizin için tuttuklarını yiyin ve üzerine Allah'ın adını anın, Allah'tan korkun. Çünkü Allah, hesabı çabuk görendir. 5- Bugün size iyi ve temiz şeyler helâl kılındı. Kendilerine Kitap verilenlerin yemeği, size helâl, sizin yemeğiniz de onlara helâldir. İnanan, namuslu, hür kadınlar ve sizden önce kendilerine Kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar –zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, namuslu biçimde mehirlerini verdiğiniz takdirde– size helâldir. Kim inanmayı kabul etmezse, onun eylemi boşa çıkmıştır ve o, âhirette kaybedenlerdendir.” (Mâide: 1, 3-5) âyetlerinde de önce, harâm olduğu okunacak olanların dışındaki bütün güzel ve temiz şeylerin helâl olduğu belirtilmekte, 3’ncü âyette de daha önce de harâm olduğu belirtilen dört et çeşidi ve bazı şirk eylemleri açıklanmakta, 4-5’nci âyetlerde de bunların dışındaki bütün güzel ve temiz şeylerin helâl kılındığı vurgulanmaktadır.

(devamı yarın..)