HARAM OLAN ETLER (2)
Cuma, 11 Ekim 2013 00:00

HARAM OLAN ETLER (2)

(...dünden devam)

En’âm: 143-144’ncü âyetlerde de koyunun, keçinin, devenin, sığırın erkeğini de dişisini de Allah'ın yarattığı belirtildikten sonra Peygamber'e, Allah'ın, bunların hangisini yasakladığını sorması emrediliyor. Yani bu hayvanların hiçbiri harâm değildir. Ey müşrikler, siz, Allah'ın bunları harâm kıldığını nereden biliyorsunuz? Hayır, bir delîliniz yok. Öyle ise Allah'a iftirâ edip bilgisizce insanları Allah yolundan saptırandan daha zalim kim olabilir? Allah zâlim topluluğu doğru yola iletmez.

143’ncü âyetteki: "Yoksa iki dişinin rahimlerinde bulunanları mı harâm etti?" cümlesi, Arapların: "Bu hayvanların karınlarında olanlar, yalnız erkeklerimize âittir, kadınlarımıza harâmdır" (En’âm: 139) sözlerini reddetmektedir.

145’nci âyette Hz. Muhammed'e: Kendisine vahyedilenlerde, yemek isteyen kimse için leş, akıtılmış kan, domuz eti ve Allah'tan başkası adına kesilen hayvan etleri dışında hiçbir şeyin harâm olmadığını, darda kalanın ise başkasının hakkına saldırmamak ve sınırı aşmamak şartıyla bu harâm olan şeylerden de yiyebileceğini söylemesi emrediliyor. Allah'ın çok affeden, çok esirgeyen sıfatları vurgulanarak, O'nun zorunlu hallerde harâmlardan yiyen kullarını affedeceğine işaret ediliyor.

İslâm’da genişlik ve kolaylık vardır. Allah, nimetlerini kullarına helâl kılmıştır. Güzel olan şeylerin hepsi helâldir. Yalnız bazı şeyler, zararlarından dolayı harâm kılınmıştır. Bunun amacı da kulun maddesini ve mânâsını zararlı şeylerden korumaktır.

De ki: ‘Haydi Allâh’ın bunu yasakladığına şâhidlik edecek tanrılarınızı getirin.’ Eğer (onlar) şâhidlik ederlerse sen onlarla beraber şâhidlik etme; âyetlerimizi yalanlayanların ve âhirete inanmayanların keyiflerine uyma. (Nasıl uyarsın ki) onlar, Rablerine eş tutmaktadırlar.” (En’âm: 55/150)

150. âyette de Allah’ın Elçisi’ne, Allah’a ortak koşanların, hayallerine göre uydurdukları yasaklara katılmaması, hurâfecilerin sözlerine uymaması vurgulanıyor. Âhiret sorumluluğuna kesin biçimde inanmayanların, hayallerine, büyük diye sandıkları, aslında çıkarcı, dünyaperest kimselerin sözlerine, fetvâlarına uyarak onları Allah’a ortak yaptıkları; böylece Allah’ın yanında hayâlî tanrılara da taptıkları kınayıcı bir üslûb ile belirtiliyor: “Size verdiğimiz rızkın temizlerinden yiyin, ama bu hususta taşkınlık etmeyin; sonra gazabım üzerinize iner, kimin üstüne gazabım inerse o, düşmüş (mahvolmuş)tur.” (Tâhâ: 81) âyetinde, İsrâîloğullarına hitaben, Allah’ın verdiği güzel rızıklardan yemeleri, fakat başkalarının hakkına saldırmamaları, taşkınlık yapmamaları; zîrâ taşkınlık yapanların, Allah’ın gazabına uğrayıp mahvolacakları; fakat dönüp güzel işler yapanların bağışlanacakları anlatılıyor.

“De ki: ‘Gördünüz mü, Allah'ın size rızık olarak indirdiği şeylerin bir kısmını harâm ve bir kısmını helâl yaptınız.’ De ki: ‘Allah mı size böy­le izin verdi, yoksa siz Allah'a iftirâ mı ediyorsunuz?’" (Yunus: 51/59) âyetinde de Allah’a ortak koşanların, bir delîle dayanmadan Allah adına harâm ve helâl hükmü koymalarının, Allah’a iftirâ olduğu vurgulanır.

Bu âyet, hiç kimsenin, Allah’ın yarattığı rızıklar üzerine harâm, helâl hükmü koyamayacağını, bu hükmün ancak Allah’a âdidolduğunu anlatır.

En‘âm: 118-150. âyetlerde ayrıntılı olarak anlatıldığı üzere müşrikler, çeşitli hayvanlar hakkında yasaklar, helâller koymuşlardı. Geleneksel dinlerinin liderleri tarafından konulmuş bu hükümleri de Tanrı buyruğu sanıyorlardı. İşte âyetler, insanlara, bu tabuları kırmalarını, hurâfelere kapılıp Allah’ın nimetlerini bu tür yasaklarla kısıtlamamalarını; o güzel ni‘metlerden yararlanıp Allah’a şükretmelerini emretmektedir.

En’âm 146, Âl-i İmran: 93, Nisa 160’ncı âyetlerde Yahudilere de bütün güzel yiyeceklerin helâl olduğu, fakat onların dinde aşırılığa kaçmaları, haksızlık ve taşkınlık yapmaları yüzünden helâl olan birçok şeyin harâm kılındığı; bu cümleden olarak onlara, tırnaklı hayvanların etlerinin; sığır ve koyunun sırt ve bağırsaklarındaki ile kemiğe karışan yağları dışındaki bütün iç yağlarının harâm kılındığı; dinde aşırı gitmeleri yüzünden harâmlar genişletilerek böyle cezalandırıldıkları belirtilmektedir.

(devamı yarın..)