İKİ SORU: KUR’ÂN VE AHİRET HAKKINDA *** KASTEN ORUÇ TUTMAYANIN DURUMU
Salı, 03 Eylül 2013 00:00

İKİ SORU: KUR’ÂN VE AHİRET HAKKINDA

Hayırlı günler dilerim hocam; benim 2 sorum var cevaplarsanız memnun olurum.

1-İnternette okudum, Halife Harun Reşid Kur’ân'a ekleme yaptı, 1 âyet ekledi diye. İnanmadım aslında. Her siteyi de okumam, dikkat ederim. Bu iddianın aslı var mıdır?

2-Hocam dünyada çok ve çeşitli insanlar var. Mesela Çinde veya Afrikada İslamdan habersiz kendi dinlerinde ücra bir yerde/köyde yaşayan iyi insan ve kötülük yapan insanların ahiretteki durumları ne olur? Teşekkürler...

Cevap: 1) Halife Harun Reşid Kur'ân'a nasıl ekleme yapacak? Kur'ân bir tavne miydi ki Halife alıp Kur'ân'a bir âyet ekledi? Bütün İslâm dünyası Halife Harun'un kontrolünde değildi. İspanya'da kurulmuş olan Emevi devleti bağımsız bir devletti. Kuzey Afrika da Halifenin kontrolünde değildi. Oralarda binlerce Kur'ân vardı. Bugün dünyanın her yanında bulunan Kur'ânlar aynıdır, o zaman Halife'nin ekleme yaptığı Kur'an nerede? Veya İspanya'daki Kur'ânlar neden Bağdad'daki Kur'ânlardan farksızdır? Kaldı ki ben bunu ilk defa sizden duyuyorum. Hiç kimse böyle bir iddiada bulunamaz. Bu iddia sahipleri son derece cahil olmalı. Böyle saçma sapan, şeytan sözlerine inanmayın.

2) İkinci sorunuz ise çok bayatlamış. Bunun cevabını pek çok yazdım. Allah nüfus kâğıdına bakmaz. Allah'a, âhirete inanan, bulunduğu ortamda sadece Allah'a tapan iyi ahlak sahibi herkes cennete gider. Kötü ahlak sahibi de hangi dine mensub olursa olsun cehennemliktir.

 


 

KASTEN ORUÇ TUTMAYANIN DURUMU

Efendim, bir kimse geçmiş yaşamında oruç tutmadığı ramazan ayları olmuşsa ve oruç tutup da bile bile bozmuşsa yaş 50 ye dayanmışsa telafisi nasıl olacaktır? Saygılarımla...

Cevap: Bir özür dolayısıyla oruç tutmayan kimse, özrü geçince gününe gün oruç tutar. Ama özürsüz olarak, bile bile oruç tutmayan kimse, eylemli İslâm'dan çıkmış olacağı için onun, tutmadığı oruçları kaza etmesi gerekmez. Onun için keffaret de zaten söz konusu değildir. Yapacağı iş gönülden tevbe etmek ve bundan böyle ibadetlerini aksatmadan yapmaktır. Başladığı orucu özürsüz olarak yiyen kimse de büyük günah işlemiş olur. Onun da yapacağı iş, tevbe ve istiğfar etmektir. Böylesinin 60 gün keffaret, bir gün de kaza olmak üzere oruç tutması gerektiği ilmihal kitaplarında yazılır ama bu hükmün ne Kur'ân'da, ne de Sağlam Hadiste bir dayanağı yoktur. Özürsüz olarak bir ibadeti yapmayan kimse, Kur'ân mantığına göre Eylemli Müslüman değildir, o sadece kültür müslümanıdır. Bu adam kasten orucunu yemekle büyük günah işlemiştir. Tevbe ve istiğfar etmekle yeniden eylemli İslâma girer. Yeni Müslüman olandan da eski yaşamında yapmadığı ibadetleri yapması veya kaza etmesi istenmez. İşin gerçeği budur. Bunu pek çok kez açıkladım. Eski yazılarıma da bakılabilir.