CENNET - CEHENNEM GEÇİCİ Mİ? (2)
Perşembe, 29 Ağustos 2013 00:00

CENNET - CEHENNEM GEÇİCİ Mİ? (2)

(...dünden devam)

'Allâme Sadru'd-dîn 'Alî, Ebû'l-'İzz el-Hanefî (731-792/1330-1389), İmâm Tahâvî'nin 'Akîde'sine yazdığı şerhte şöyle diyor:

"Cehennemin ebedîliği ve devâmı konusunda insanların sekiz görüşü vardır:

1- Birincisine göre cehenneme giren bir daha çıkmaz, ebede'l-âbâd orada kalır. Bu, hâricîlerin ve mu'tezilenin görüşüdür.

2-İkinicisine göre cehennem halkı orada azâbedilirler, sonra doğaları ateş doğasına döner, artık doğasına uydukları ateşten zevk alırlar. Bu görüş, vahdet-i vücutçuların imamı İbn 'Arabî et-Tâ'î'ye âittir.

3- Üçüncüsüne göre cehennem halkı, cehennemde bir süre azâb görür, sonra çıkarlar. Yerlerine başkaları girer.

4- Dördüncü re'ye göre cehennem halkı cehennemden çıkarlar ve cehennem boş olarak kendi kendine kalır.

5- Beşinci re'ye göre cehennem yok olacaktır. Çünkü sonradan yaratılmıştır. Sonradan yaratılan şey, sürekli kalamaz. Bu da Cehmiyye ve Şî'a'nın görüşüdür. Bu görüşe göre cehennem ile cennet arasında fark yoktur. İkisi de bir gün yok olacaktır.

6- Altıncı re'ye göre cehennem halkının hareketleri yok olur, kendileri acı duymayan cansızlara dönüşürler. Bu söz de Ebû'l-Hüzeyl 'Allâf'ın görüşüdür.

7- Yedincisine göre Allah, dilediğini cehennemden çıkarır, dilediğini orada bırakır, sonra cehennemi yok eder. Çünkü Allah, cehennem için bir ömür koymuştur. O ömür sonunda cehennem yok olur.

8- Sekizincisine göre Allah, hadiste belirtildiği üzere dilediğini cehennemden çıkarır, kâfirleri sonsuzca orada bırakır. İmam Tahâvî (rh.) da bu görüştedir. Bu son iki görüşten başkası batıldır..." (Şerhu't-Tahâviyye fi'l-'akîdeti's-selefiyye, s. 381)

Büyük araştırıcı İbn Kayyim el-Cevziyye de Hâdî'l-ervâh adlı kitâbında konuyu daha geniş olarak ele almıştır.

'Alî ibn Ebî Talha el-Vâlibî: "Durağınız âteştir, Allah'ın dile(yipaffet)mesi hariç, orada ebedî kalacaksınız. Şüphesiz Rabbin, hüküm ve hikmet sâhibidir, bilendir" (En’âm Sûresi: 143) âyetinde İbn 'Abbâs'ın şu tefsîrini veriyor:

"Hiç kimse, Allah'ın, yaratıklarına ne yapacağı hakkında hüküm verme, onları cennete veya ateşe sokma hak ve yetkisine sahip değildir. Yüce Allah: 'Hepsini bir araya toplayacağı gün: 'Ey cinler topluluğu, (der), siz insanlarla çok uğraştınız.' Onların, insanlardan olan dostları derler ki: 'Rabbimiz, birbirimizden yararlandık ve bize verdiğin sürenin sonuna ulaştık.' (Allah) da buyurur ki: 'Durağınız ateştir. Allah'ın, dile(yipaffet)mesi hariç, orada ebedî kalacaksınız.' Şüphesiz Rabbin, hüküm ve hikmet sâhibidir, bilendir. İşte kazandıklarından ötürü zâlimlerin bir kısmını diğer bir kısmının peşine böyle takarız." (En’âm Sûresi: 128-129)

Demek ki burada âteşe girdikleri bildirilenler, şeytânın dostu olan kâfirlerdir… Allah, cehennemin asıl halkı olan kâfirlerin, kendisinin dilemesiyle kurtulabileceklerini bildirmiştir. Öyle ise hiç kimsenin, Allah'ın, kullarına ne yapacağı hakkında kesin hüküm vermeğe hakkı yoktur" (el-Menâr: 8/71-74).

Daha sonra İbn Kayyim, cehennem azabının sonsuzluğunu ve muvakkatliğini iddiâ eden iki grubun delîllerini sıralıyor ve azâbın, ne kadar uzun sürse de bir gün son bulacağı hakkındaki kendi görüşünü şöyle kanıtlıyor:

1. Yüce Allah, cennet nimetinin devamını, bekasını, bitip tükenmeyeceğini haber vermiş, fakat cehennem hakkında, ehlinin onda muhalled (sürekli) olduklarını, oradan çıkmayacaklarını, ne öleceklerini, ne de yaşayacaklarını, üzerlerine kapılarının kapatılıp sürgüleneceğini; azâbının sargın, dolaşık, oturaklı, usanmaz olduğunu söylemiş, ama bitip tükenmeyeceğini söylememiştir. İki ifade arasındaki fark açıktır.

 

(devamı yarın..)