ALZHEİMER HASTASI ORUÇLA YÜKÜMLÜ MÜ?
Pazartesi, 05 Ağustos 2013 00:00

Çevresindekileri tanımayacak kadar ileri derecede

ALZHEİMER HASTASI ORUÇLA YÜKÜMLÜ MÜ?

Hocam, öncelikle Ramazan ayının hepimize hayırlara vesile olmasını dilerim.

Hocam, benim sorum: Babam Alzhimer hastası. Bundan 5 sene öncesine kadar orucunu tutabiliyordu. Doktoru Şah damarının tıkalı olduğunu ve bu şekilde oruç tutarsa felç olacağını söyleyene kadar da tuttu. Bu durum meydana çıkınca biz de babamın fidyesini verdik. Ta ki bu yıla kadar; bu yıl babam akli melekelerini (yeteneklerini) yitirene kadar. Elbisesini, iç çamaşırını kendi giyemiyor. Giymeye çalışsa bile tersten yeleği giymeye çalışıyor. Tuvalet ihtiyacını kendi karşılayamıyor. Hijyenini sağlayamıyor. Tıraş olamıyor, banyo yapamıyor. Evimizi bilemiyor. Sürekli “buradan gidelim, hadi evi toplayın!” diyor. Hayaller görüyor. Yemeğini yiyemiyor. Bazen kendi de yiyor ama acıktığını, doyduğunu bilmiyor. Namazı unuttu. Kılmaya kalksa bile garip hareketler yapıp, duaları hatırlamıyor. Yalnız, annemi, beni, ablamı unutmuyor. Çoğu kişiyi hatırlamıyor. Bir de parayı para olarak biliyor. Ama hangi para büyük, hangisi küçük ayırt edemiyor.

Hocam babamın mali durumu; Babamın 850 TL bağkur maaşı var, annemin de bağkur emekliliği var. Ablam SSK emeklisi ( Onun da psikolojik sıkıntıları var). Ev de babamın üstüne.

Ben de bu durum hâsıl olunca Diyanetin fetva hattını aradım, hat düşmedi, internetten mail attım, cevabı gelmedi. Neyse 190 fetva hattını aradım, çıkan hocamız babam için fidyeye gerek olmadığını söyledi. İşyerindeki imam abi de 190'ı aramış, ona da aynı fetvayı söylemişler. Ardından, daha önce attığım maile cevap geldi. Soru ve cevap aynen söyle;

Soru: Sayın Yetkili, Benim Babam Alzhemir Hastası, Özellikle bu yıl aklını; düşünme yeteneğini, elbise giyme, yemek yeme ve tuvalet ihtiyacını kendi başına karşılayamacak hale geldi. Ayrıca, evi kendi başına bulamamaya başladı. Babama oruç farz mı, değilse fidye, Zekât ve fitre vermek gerekir mi?

Din İşleri Yüksek Kurulu Soru Cevaplandırma Platformunun

“Cevabı: Alzheimer hastalığı, kişinin aklî melekelerini tamamen yok edip ortadan kaldırma şeklinde değerlendirilmez. Bu hastalığa yakalanan kişi bazen normal halde olur ve etrafında olup biteni anlar, bazen kendini kaybeder ve etrafında neler olup bittiğini anlamaz. Bu nedenle de bu hastalık delirme gibi değerlendirilemez. Ramazanın bir günü bile aklî melekesi yerinde olan kişi, oruç tutmakla mükelef olur. Bu tür hastalar, sağlıklı olduğu günlerde oruçlarını tutar. Eğer, oruç tutması sağlığını büsbütün bozacaksa veya hasta olduğu için oruc tutamayacak durumda ise oruç fidyesi öder. Bir kişiye zekâtın farz olması için onda belirli şartların bulunması gerekir. Bunlardan biri de zekât verecek kişinin, müslüman, hür, akla sahib ve buluğ çağına ermiş olmasıdır. Buna göre, müslüman olmayanlar, köle ve cariyeler, mecnunlar ve çocuklar zekât vermekle yükümlü değillerdir. Bundan dolayı, ileri derecede alzheimer hastası olan kişi, yıl içinde bir iki gün gibi kısa bir zaman da olsa aklı başında bulunuyor ise, bu durumda onun malından zekât vermek farz olur. Ancak kendini bilmeme hali, bütün bir yıl devam ederse, bu yıl için zekât vermeleri onlara farz olmaz. Çünkü bu durumda onlar, cunun mutbik halinde kabul edilir ve kendilerinden zekât yükümlülüğü düşmüş olur (el-Fetava el-Hindiyye, 1/173). Fitre ile mükellef olmada akıl sağlığı aranmadığı için, nisab miktarı mala sahip olan herkesin fitre vermesi gerekir. Çocuklar ve akıl sağlığı yerinde olmayanlar, kendileri veremezlerse velileri, onların malından fitrelerini verir.” diye bir cevap geldi.

Ben de işyerimdeki imama bu durumu gösterdim, o da vebalin kendisine ait olduğunu, babamın 850 tl bağkur maaşı ile kendi ihtiyaçlarının ancak karşılanacağını, fidye vermem gerekmediğini söyledi. Fakat fitresinin verilmesi gerektiğini belirtti.

Hocam, iki arada bir derede kaldım. Sizce ne yapmalıyım? Allah rızası için bana yardımcı olun...

Cevap: Son fetvaya çok şaşırdım doğrusu. Kim ne derse desin, burada hocaların sözü değil, doktorun sözü geçerlidir. Doktor, babanızın oruç tutmasının sağlığını tamamen bozacağını söylüyorsa ve babanız da çevredekileri tanıyamayacak kadar alzheimer hastası ve aynı zamanda elbisesini giymekten dahi aciz olacak kadar yaşlanmış ise artık dini hükümlerle yükümlü değildir. Ona oruç da farz değildir, namaz da. Onun için fidye vermek gerekmez. Çünkü fidye oruç tutabilen fakat tutarken zorlananlar hakkındadır. Babanız oruç tutacak durumda değil ki. Zaten ne yaptığını bilmiyor. O durumda olanlar, dini emirlerle yükümlü değillerdir. Zira yükümlülük akıl ve beden sağlığına bağlıdır.

Size gönderilen o fetva, düşünülmeden verilmiş, ciddi yanı olmayan, dine de uymayan bir fetvadır. Rahat olun, elinizden geldiği kadar babanıza hizmet edin, onu incitmemeğe çalışın. Allah yardımcınız olsun.