PEYGAMBERİMİZİN HİÇ KADINLARLA TOKALAŞMADIĞI İDDİASI (1) |
Cumartesi, 22 Haziran 2013 00:00 | |||
PEYGAMBERİMİZİN HİÇ KADINLARLA TOKALAŞMADIĞI İDDİASI (1)
Hocam selamlar, 23 Mayıs 2013 Perşembe akşamı bir TV kanalında konuşmacı aşağıdakileri söyledi. 1- "Peygamberimiz kadınlarla hiç tokalaşmamıştır. Ben 5 kere kadınlarla tokalaştım, Allah affetsin". Kadınlarla tokalaşmama hususunda Kur'an'da ayetler var mıdır? 2- Ebu Hüreyre Mekke'de Müslüman olmuştur. Hicretin 7. yılında Müslüman olduğu yalandır. Sürüyle hadis uydurduğu iddia edilen Ebu Hüreyre'nin hadisleri ne kadar doğrudur? Cevap: Kardeşim ben hurafeci değil, tarafsız düşünen, gerçeği araştıran bir bilim adamıyım. Lütfen bana falan şöyle söyledi, filan böyle söyledi diye yazmayın, beni böyle şeylerle meşgul etmeyin. Evvelâ Peygamberimizin, erkeklerden bey’at aldığı gibi kadınlardan da bey’at aldığı kesindir. Bey’at, Bir çeşit tokalaşma şeklinde olur. Peygamber, elini, bey’at edenlerin elleri üstüne koymak suretiyle bey’at alırdı. Fetih Suresinin “Sana bi‘at edenler (İslâm uğrunda ölünceye kadar savaşmak üzere sana söz verenler), gerçekte Allah'a bi‘at etmektedirler. Allah'ın eli, onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, kendi aleyhine bozmuş olur. Ve kim Allah'a verdiği sözü tutarsa Allâh ona büyük bir mükâfât verecektir.” (âyet: 10) âyetinde bey’at şekline işaret edilmektedir. Bu münasebetle bey’at üzerinde biraz durmak yararlı olacaktır: Bey‘ kökünden mübâya‘a, karşılıklı alışveriş yapmak demektir. Fakat burada maddî bir mal ve para alışverişi değil, karşılıklı söz verme kastedilmiştir. İnananlar, Peygamber(s.a.v.)e, buyruğunu tutacaklarına, gerektiğinde canlarını fedâ edeceklerine söz vermişler, Peygamber (s.a.v.) de Allah adına onlara cennet sözü vermiştir. Buradaki alışveriş ma‘nevî bir alışveriştir. Devlet başkanına mübâya‘a, ona itâat etmeğe söz vermek demektir. Buna daha ziyade bey‘at denilir. Âyette, Resule bey‘at edip ona itâate söz verenlerin, gerçekte Allah’a bey‘at ettikleri, Allah’ın elinin, onların elleri üzerinde olduğu belirtilmektedir. Mümtehine Sûresinde ise Peygamber’e, erkeklerin yanında kadınlardan da bey‘at alması emredilmektedir: “Ey peygamber , inanmış kadınlar sana gelip Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamaları, hırsızlık etmemeleri, zinâ etmemeleri, çocuklarını öldürmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftirâ uydurup getirmemeleri , iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda sana bey‘at ederlerse onların bey‘atlarını al ve onlar için Allah'tan mağfiret dile. Şüphesiz Allah, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.” (Mümtehine 111/12) Bu âyette kadınlar, hırsızlık, zinâ etmeyeceklerine, çocuklarını öldürmeyeceklerine, elleri ve ayakları arasında bir şey uydurmayacaklarına (iftirâ etmeyeceklerine), güzel emirlerine uyacaklarına dair Peygamber(s.a.v.)e söz vermişlerdir. Bu maddeler âyette ayrı ayrı belirtilmiştir. İbn Hişâm'ın ve İbn Kesîr'in rivayetine göre Peygamber (s.a.v.), hicretten önce Akabe'de Evs ve Hazrec hey'etinden, bey‘at almıştır (Taberî, Câmi`u'l-beyân: 28/81). Taberî'nin rivayetine göre de Hz. Peygamber, Medîne'ye geldiğinde Ensâr kadınlarını bir evde toplamış, onlardan bey‘at alması için Ömer'i göndermiş, Ömer kapının ardından kadınlara selâm vermiş: “Ben Allah 'ın Elçisinin elçisiyim”, diyen Ömer kapının dışından içeriye elini uzatmış, kadınlar da içeriden ellerini uzatarak bey‘at etmişler. Ömer: – Allah'ım, şâhid ol! demiş.
(devamı yarın..)
|