BAŞKOMUTAN CEPHEYİ YÖNETİR
Pazar, 16 Haziran 2013 00:00

BAŞKOMUTAN CEPHEYİ YÖNETİR*

Peygamberimizin ve dört halife, savaşlarda daima ön saflarda mıydı? Biri tarafından haksızlığa uğratılmış olan kişi, hakkını ararken önce adaletimi yoksa merhametimi bekleyecektir?


Cevap: Peygamberimiz ve halifeler başkomutandırlar. Başkomutanın, cephenin önünde olması önemli değil, cepheyi yönetmesi önemlidir. Hz. Peygamber de genelde cephedeki bir karargahtan savaşı yönetirdi. Mesela Bedir Savaşı’nda Medineli savaşçılar, Hz. Peygamber’e, “Sizin cephenin önünde bulunmanız uygun değildir. Geride durup savaşı yönetin, başarımız için dua edin. Şayet biz yenilirsek arkamızda kalan Medine’de size destek olacak çok kimse var. Onların yardımıyla siz yine savaşır, kazanırsınız” önerisinde bulunmuş ve Peygamberimiz çadırında İslam askerinin başarısı için dua etmiştir. O kadar ki Hz. Ebubekir, “Yeter ya Resulallah, Allah senin duanı kabul etmiştir” demiştir.

Peygamberimiz Huneyn Savaşı’nda ise cephenin en önünde bulunmuş ve ilk anda öteki sahabiler panik yaşayıp kaçarken o, bulunduğu yerden ayrılmamış, “Ben Peygamberim yalan yok, Ben Abdülmuttalib’in oğluyum” demiş ve yanında bulunan beş altı kişiye, askerleri çağırmalarını emretmiş, Hz. Abbas’ın gür sesini duyanlar Peygamber’in çevresinde toplanıp zafer kazanmışlardır. Hz. Ebubekir de Hz. Ömer de kendi dönemlerinde bizzat savaşa katılmadılar. Ama direktifleriyle savaşı yönettiler. Katıldıkları seferler de olmuştur.

Diğer sorunuza gelince, varlıklar Allah’ın rahmetinin eseridir. Varlık ve oluş âlemi Allah’ın rahman ve rahim gibi iki temel sıfata dayanır. Ancak rahmandaki merhamet, rahimdekinden daha kapsamlıdır. Bu rahmetten inanan da inanmayan da, haklı da, haksız da payını alıp yaşamını sürdürür. Ama rahim sıfatında rahmet yanında adalet de vardır. İşte rahim sıfatının gereği olarak ahirette iyiler ödüllendirilecek, kötüler cezalandırılacaktır. Ayrıca rahman vezninde bir geçicilik vardır. Allah’ın inananlara, inanmayanlara, haklılara ve haksızlara rahmeti dünyaya özgü geçici bir rahmettir. Oysa rahim sıfatı, sürekli bir acımayı belirtir. İşte bunun içindir ki “Allah, dünyanın rahmanı, ahiretin rahimi” şeklinde tanımlanır. Çünkü ikinci kip rahmet sıfatı, kesin adaleti de içinde taşımaktadır.

 

*yazı arşivden alınmıştır