ÜVEYSÎLİK USULÜYLE ÇALIŞMANIN HÜKMÜ *** HATME, RABITA |
Cuma, 17 Mayıs 2013 00:00 | |||
ÜVEYSÎLİK USULÜYLE ÇALIŞMANIN HÜKMÜSayın Süleyman Ateş hocam, size sorum şudur ki daha önceden vefat etmiş bir evliyadan üveysilik yoluyla kendisini yetiştirmesini istemenin hükmü nedir? Mesela siz sayın hocam Muharrem Efendi’nin yetiştirmiş olduğu biri olarak onunla manen görüşüyor musunuz, ya da buna benzer bir şey yaşadınız mı? Biliyorsunuz ki günümüzde maalesef bu makamın insanları aşikâr değil, bir Muharrem Sırri Efendi de kolay yetişmiyor. Peki, böylesi güzide insanlardan manen ders almayı istemek ne derece doğrudur ve her insan isteyince onlarla manen görüşür mü? Cevap: Üveysîlik meselesi tasavvuf çevrelerinde meşhurdur ama işin gerçeğine bakarsan Veyselkaranî diye bir zatın yaşayıp yaşamadığı çok kuşkuludur. Böyle bir zat yaşamış olsa da efsanelerle örülmüş bir zattır. Onun hakkında anlatılanların büyük bir kısmı efsane ile karışıktır. Tasavvuf usulüne göre çalışmak isteyen normal yöntem ile çalışır. Hacı Muharrem Efendi hem din hem mana ilimlerinde yetişmiş (zül-cenaheyn: İki kanatlı) bir zat idi. Kendisi bugün âhirete intikal etmiş ise de kendi yolunu devam ettirmek ve yöntemiyle ders vermekle görevlendirdiği kimseler vardır. Yani Üveysî tarzda sülûk şart değildir. Ama şayet böyle bir zat bulamazsanız, Hacı Muharrem Efendi, (Hak Yolu saliklerinin Seyir Defteri) adıyla sadeleştirdiğimiz kitabında, kendi usulüne göre çalışanların manen yol alabileceklerini söylemektedir. Selamlar ve başarı dileklerimle.
HATME, RABITASelamlar, Hatme, ölüm rabıtası ve mürşidi düşünerek yapılan rabıta’nın dinimizde yeri var mıdır? Tanıdığım bir arkadaşım, menzil tarikatına girdi ve fırsat buldukça, Adıyaman’a dergâha gidiyor. Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçesini defalarca okudum ve hala okumaya devam ediyorum, sürekli okumaya devamda edeceğim. Kitabımızda bu konularla ilgili herhangi bir bilgiye ulaşamadım. Arkadaşıma bu konuları söylediğimde, "şeyhi bir öğretmen olarak düşün ve gerekli görülen zikirleri yaparsan beyin kapasitenin genişleyeceğinden, farklı algıların açılacağından vs." bahsetti. Pek çok konuyu ayrıntılı konuştuk, burada yazsam sayfalar dolar. Kısaca bu yapılanlar doğru mudur? Bilgilendirirseniz sevinirim. Sağlıcakla kalın.. Cevap: Şeyh bir öğretmen olarak düşünüldüğünde bir sakınca yok ama şeyhi tıpkı tanrı gibi göz önünde düşünmek şirkin daniskasıdır. Hatme falan gibi uygulamalar da İslâma uymaz. Arapların 3-4 tanrısı vardı, şimdi bu hatmecilerin 40-50 tanrısı var. Gerçi onlar tanrı demiyorlar ama bu isimleri okumakla onlardan medet umuyorlar. Sonuçta bu şirkten başka nedir? İslamın tevhidi nerede, bu tarikatlere şirk bulaştıranlar nerede? Ama uğraşmayın vazgeçmezler, bir kere gönüllerini oraya kaptırınca artık öyle gider. Ama böyle şeyler karıştırılmadan sırf Allah'ı zikir boyutunda kalırsa tasavvuf da, onun pratiği olan tarikat de iyidir. Çünkü bu suretle insan dini daha bir heyecanla ve içtenlikle yaşar.
|