ARTIK YENİ PEYGAMBERE İHTİYAÇ YOKTUR (1) PDF 
Cuma, 10 Mayıs 2013 00:00

ARTIK YENİ PEYGAMBERE İHTİYAÇ YOKTUR (1)

Hocam selamlar, İhsan Eliaçık, Yaşayan Kuran tefsirinde Azhap 40. ayetinde geçen "hatemül enbiya" için 3 şekilde mana verilebileceğini belirtiyor. Özetle bu görüşler:

1 - Hz. Muhammed son peygamberdir

2 - Hz. Muhammed o ana kadar gelenlerin sonuncusudur dolayısıyla Allah isterse peygamberlik devam edebilir

3 - Hz. Muhammed peygamberlerden biridir ve peygamberlik mührü şu an ondadır.

Tefsiri yazan İlahiyatçı 3. görüşü kendine yakın gördüğünü belirtiyor.

Ezberimi (ezberleri) bozan bir yorum olduğu için size sorma gereğini duydum.

1 - Hz. Muhammed'in son peygamber olduğuna dair başka ayetler var mı?

2 - "Hatem" kelimesinin manası nelerdir? Bu kelime başka ayetlerde nasıl geçiyor?

3 - Kur'an'ın son kitap olduğuna dair ayetler var mı?

4 - Sevgi ve merhameti sonsuz olan, çokça bağışlayan ve yarattıkları üzerine titreyen Allah neden peygamberliği ve vahyi(kitabı, zikri) sonlandırsın?

5 - Kur'an'da bir şey açıkça yazmıyorsa o halde olabilirliği vardır denilebilir mi? "Bu son kitaptır(peygamberdir), başka gelmeyecek" diye bir tabir yoksa tersini söylemek küfre girmez mi?

Hocam çok soru sordum farkındayım, belki pek çok kişinin kafasında dolaşan sorulardır bunlar. Cevaplayabilirseniz memnun olurum. Teşekkürlerimi sunuyorum. Saygılarımla...

Cevap: İhsan Eliaçık'ın âyet hakkında sıraladığı ihtimaller kısmen doğrudur. Âyet nasıl manalandırılırsa manalandırılsın, bana göre bundan böyle peygamber gelmeyecektir. Yüce Kur’ân’ın Çağdaş Tefsiri adlı kitabımda bu âyete yaptığımız tefsir (açıklama) şöyledir:

وَ لـٰــكِـنْ رَسُـولَ اللهِ وَ خَاتَمَ النَّبِيِّينَ : Fakat o, Allah'ın Elçisi ve peygamberlerin hâtemidir". Evvelâ bu cümleden, Hz. Peygamber'in, evlâtlığının karısıyle evlenmesinin peygamberlik görevinin gereği olduğu anlaşılır. Çünkü Hz. Muhammed (s.a.v.) Allah'ın son elçisidir. Ondan sonra elçi gelmeyecektir. Öyle ise insanlar için gerekli olan bütün temel hükümlerin konulmuş, bütün devrimlerin yapılmış olması gerekir. Zira ondan sonra peygamber gelmeyeceğinden, gerekli devrimler yapılmazsa din yarım kalır, sağlıklı toplum için gerekli düzenlemeler tamamlanmış olmaz. İşte Allah'ın son elçisi olan Hz. Muhammed (s.a.v.) ile gerekli bütün devrimler yapıldığı gibi bu devrim de yapılmıştır.

''Hâteme'n-nebiyyîn'' nebîlerin (yani peygamberlerin) hâtemi demektir. Hâtem, hatm kökünden gelir. Hatm'in iki anlamı vardır: Bir şeye tesir etmek ve bu tesirden oluşan iz. Bir şeyi mühürlemeğe hatm dendiği gibi bir şeyin sonuna damga vurmağa da hatm denir. Hitâm, bir şeyin sona ermesi demektir. Hatem yüzük, mühür anlamınadır (Râğıb, el-Mufredât).

Çoğunluk bu kelimeyi tâ'nın kesresiyle hâtim şeklinde okumuşlardır. Fakat 'Âsım, tâ'nın fethasiyle hâtem okumuştur. Birinci kırâate göre Muhammed elçilerin sonunda gelmiştir, onların sonuncusudur, ikinci kırâate göre peygamberlerin, yüzük gibi süsü, zineti demektir ‘Fethu'l-Kadîr: 4/285). Kur'ân-ı Kerîm, 'Âsım kırâatine göre yazılmış olmasına rağmen, Ebû 'Ubeyd birinci kırâati uygun görmüş ve âyet bu kırâate göre manalandırılmıştır. Bu kırâate göre Peygamberlik, Hz. Muhammed ile kapanmıştır. Ondan sonra artık peygamber gelmeyecektir. Hz. Muhammed (s.a.v.) ile peygamberliğin son bulduğuna dair bazı hadisler de vardır. Ebu Hüreyre'nin rivayetine göre Peygamber (s.a.v.) şöyle demiştir: "Benimle benden önceki peygamberlerin durumu, tıpkı şu adama benzer ki: Gayet güzel bir ev yaptı, evi süsledi. Yalnız köşelerinden birinde bir kerpiç eksik kaldı. İnsanlar evi gezdiler, beğendiler. 'Keşke şu kerpiç de yerine konmuş olsaydı!' dediler. İşte o kerpiç benim. Ben peygamberlerin hâtemiyim" (Buhârî Menâkıb: 18; Müslim, Fedâil: 20-25. Hadîsin birkaç varyantı vardır.)

(devamı yarın..)

 

 

   Copyright @ Süleyman Ateş