FARK VE CEM MAKAMINDAN VAHİY |
Çarşamba, 08 Mayıs 2013 00:00 | |||
FARK VE CEM MAKAMINDAN VAHİYMerhabalar efendim, Bendeniz okumaya, öğrenmeye meraklı bir kulum, kafamı kurcalayan soruları gidermek için bilginize duyduğum saygı ışığında bu postayı gönderiyorum. İTÜ’de Uzay mühendisliği okumaktayım ve her derste, öğrendiğim her yeni bilgide Allah’ın kudretini bir kez daha teyid etmekteyim. Bu nedenle zihnimdeki hiçbir soruyu es geçemem. Lafı daha fazla uzatmadan konuya girmek istiyorum. Kur’ân’ın birçok yerinde “ben sizi uyarmak için gönderilen aşikâr bir elçiyim” demekte. Fakat bu genelde tırnak içindedir ve bu ifade kullanıldıktan sonra sonunda “dedi”yi görürüz. (Şuara Suresi, 114-115 örneğin) Fakat Zariyat suresinin 50. Ayetinin sonunda “dedi” ifadesini göremiyoruz. Direk Peygamberimizin ağzından konuşma durumu mevcut. Bunun sebebi nedir hocam? Başka âyetlerdeki gibi sonunda neden “dedi” ya da “de ki” ifadesi yoktur? Hürmet ve sevgilerimle... Cevap: Bu tür sorulara verdiğim cevaplardan biri aşağıdadır. Ayrıca Kur'ân meleğin vahyidir adlı bir de kitapçığım vardır. İsterseniz onu Yeni Ufuklar Neşriyattan alıp konu hakkında daha ayrıntılı bilgi edinebilirsiniz. Bu soruya yanıt olarak “Soru ve Cevaplarla İslâm”ın 4. Cildindeki “KUR’ÂN ALLAH KELÂMI, MELEĞİN SÖZÜDÜR” yazısı eklenerek gönderilmiştir:
KUR’ÂN ALLAH KELÂMI, MELEĞİN SÖZÜDÜR
Arap edebiyat üslubu İşte Kuran, mana itibariyle Allah'ın kelamı, fakat söz kalıpları (lafız) itibariyle meleğin kavlidir (sözüdür). "O, değerli bir elçinin (Cebrail'in) sözüdür" (Tekvîr Suresi: 19). Bu bakımdan ilahi manaları insan konuşma kalıplarına dökerek veren melek elçi, Kuran'ı, Arap edebiyat üslubuna göre vermiştir. Bu yemin kipleri de direkt olarak Allah'a ait değil, meleğe aittir. Melek bazı sözlere güç vermek, dikkat çekmek için yemin üslubunu kullanmıştır. Üstüne yemin edilen tin, zeytun da sanıldığı gibi bilinen meyveler değil, vahye sahne olmuş, peygamberlerin vahye mahzar olduğu bölgelerdir.
|