Zekât, Kadir gecesi
Cuma, 08 Temmuz 2011 01:00

 Muhterem Hocam Süleyman AteÅŸ Beyefendi, öncelikle bugüne kadar eserleriniz ve günlük yazılarınızla bizim saÄŸlam dînî bilgiler edinmemizdeki önemli katkılarınız için size çok teÅŸekkür ederim. SaÄŸ olun var olun. Allah sizden razı olsun.

Efendim, ben 75 yaşındayım. Babasız büyüdüğümden küçük yaşta geçim derdine düşerek çalışma hayatına atıldım. Lise tahsilinden 10 sene yüksek tahsile başlayabildim. Bir yandan çalışıp ailemi geçindirip bir yandan da tahsilimi ikmal ettim. Evlenmeye bile çok geç fırsat bulabildim. Allah biri kız iki evlât verdi. Onları yetiştirip evlendirdim. Bu arada izahı uzun bir sürü aksilik ve şansızlıkların etkisi ile maalesef başımıza bir ev de alamadık. Bu yaşta halen kiracıyım. Efendim 2008 de kriz dönemi başladığında işime kibarca son verildi. 2,5 senedir işsizim. Konumda uzman olmama ve sağlık durumum bugün için elverişli olmasına rağmen iş bulabilmem mucize 1980 yılındaki emekliliğim nedeni ile almış olduğum emekli maaşı, bugünkü hayat şartları nedeniyle ev kirası ve sabit giderleri karşılamaya yetmemekte. Zaten bu nedenle emekli olduktan sonra da uzun yıllar çalışmak zorunda idim. Yaklaşık iki buçuk senedir; işimden ayrılırken aldığım tazminatı peyderpey hayatımızın idamesi için harcıyorum.

Sayın Hocam ben aldığım bu tazminat nedeniyle zekât vermedim. Tasarruf ettiğim bir para olmaması, hayatımızın idamesi için harcamak zorunda olduğum bir para olması ve başka hiçbir gelirimin de olmaması nedeniyle böyle düşünüp hareket ettim. Günah işledimse Yüce Allah'ın affına sığınırım. Fakat bu sene bu konu beni çok huzursuz etmeye başladı. Yanlış mı düşündüm? Bankada halen 37 bin TL. Var. Allah; bana, eşime ve evini bozup baba ocağına sığınmak zorunda kalan sevgili kızıma bir sağlık problemi vermez ise, ki inşaallah vermez bir süre daha götüreceğiz. Sonuç, Allah'ın dediği olur. Her zaman olduğu gibi Yüce Allah'ın rahmetine, lûtfuna ve merhametine sığınmaya devam ediyorum.... Bana bir fikir verirseniz çok sevineceğim. Bu paranın zekâtını vermem gerekiyor mu?

Eğer bağışlarsanız iki konuda daha yardımınıza muhtacım. Sayın Hocam, okunan Kur'anı müteakip yapmış olduğumuz dualarda; Hz. Peygamberden başlayarak geçmişlerimize göndermeler yapmak uygun mudur? Kur’an, yaşayanlar içindir deyip aksini iddia edenler de var. Halen dualarını yapmadığım bitmiş iki hatim var, üçüncüsü de bitmek üzere. Dualarını yaparken nasıl hareket etmeliyim?

Son bir sorum kadir gecesi ile ilgili. Malûmunuz ramazanın 27.günü mubarek kadir gecesi. Ramazan ayı her yıl 10 gün erken geldiğine göre kadir gecesi her yıl değişik tarihte idrak edilmiş oluyor. Kutsal kitabımız bu mübarek günde indirildiğine göre 27. gece her yıl değişik tarihlerde kutlanıyor. Kadir gecesi tarihinin sabit olması gerekmez mi? Bu konuda ciddî bir bilgi eksikliği içinde olduğumu zannediyorum. Lütfedip aydınlatırsanız çok sevinirim.

Aziz Hocam. Sizinle hiç görüşmedik. Ancak en yakınlarımla bile paylaşmadığım bu sıkıntılarımı; görüşmekten çok huzur duyduğum bir dostumla paylaşırcasına size açıldım. Zamanınızı aldığımın farkındayım. Sabrınız için çok teşekkür ederim. İyilikler, güzellikler ve hayırlar içinde kalınız. Saygılarımla. Selahattin SONAL

Cevap: Eviniz olmadığına göre normal bir ev parası birikimi oluncaya dek benim kanaatime göre size zekât düşmez. Çünkü zorunlu ihtiyacınız olan evden mahrumsunuz. Ev alma ihtiyacındasınız. O zaman önce küçük bir ev alın, sonra paranız olursa zekât da verirsiniz.

Kur'ân'ı kendiniz için okursunuz. Kur'ân ölülerin ruhuna bağışlanmak için inmedi ama asırlardan beri okunan Kur'ân'ı geçmişlerin ruhlarına bağışlama adet ve gelenek olmuştur. Bundan vazgeçmek kolay değildir.

Kutlanan Kadir gecesi, asıl Kur'ân'ın inmeğe başladığı gece değildir. O, tarihte bir defa olmuştur. Diğer Kadir geceleri o asıl gecenin yıldönümüdür. Onu anma, hatırlama. Dini günler ay takvimine göre hesabedildiğinden Kadir gecesi de her yıl on gün ileri gelir. Ay takviminde günler değişkendir, sabit değildir. Madem Kadir gecesi Ramazan ayındadır, Ramazan ayı da seneyi dolanır. Öyle ise Ramazan içinde bulunan Kadir Gecesinin de içinde bulunduğu gibi seneyi dolanması gayet doğaldır.

 

08.07.2011 - Zekât üzerine

Sayın Hocam, Sorum zekât üzerine olacaktır. Özel bir şirkette maaşlı olarak çalışmaktayım. İşyeri aracını kullanmam sebebiyle şahsıma ait aracı 1,5 yıl önce sattım. İşyeri aracı geri alındığında ailemin ihtiyaçlarını karşılayacak bir araç almak için bankada tutuyorum, ancak ekonomik şartların zorluğundan zaman zaman da buradan harcama yapıyorum. Kalan tutar üzerinden zekât vermem gerekiyor mu? Aydınlatırsanız çok makbule geçecektir. Teşekkürler… Güven Cebeci

Cevap: Araç zorunlu ihtiyaçlardan değildir. Halkın bindiği otobüsler de var. Onlarla da istediğiniz yere ulaşabilirsiniz. Zorunlu ihtiyaçtan fazla olarak 3 bin ve üzeri paranız olup bunun üzerinden yıl geçmiş ise % 2,5 oranında zekât vereceksiniz.

 

 

   Copyright @ Süleyman AteÅŸ